"barikâ-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar" yani "gerçeğin ışığı fikirlerin çatışmasından doğar"...
kişilerle değil fikirlerle işim ama arada kişilere kılçık atmadan geçmek de pek keyif vermiyor, yavan kalıyor.
haberturk almaya başladığımda burcu, faltaylı'nın yaptığı gazeteyi niye alıyorsun diye sormuştu. umur talu orada o yüzden demiştim. ama yok dayanamadım. çok sinirli; herkese, herşeye saldırıyor. niye bu öfke anlamadım. en son bir manken/oyuncuya(kıvanç tatlıtuğ) saydırınca, "ya git bir çay koy faltaylı" dedim. bütün yeşilleri boyadın bir fıstık yeşili kalmıştı onu da yaptın deyip bıraktım gazeteyi.