barış lafı telaffuz edilince üzerine ışık tutulmuş tavşanlar gibi kaldı, iyot gibi açığa çıktı kimileri. barışı umut etmek, barışı tartışmak varken hassasiyetleri kaşıyarak, yıllardır yaptıkları gibi hamaset üreterek savaşın ekmeğine kan doğramaları nasıl açıklanır bilemiyorum.
memlekette herkes, sinir uçları dışarıda geziyor sanki. durum böyle olunca tahrik olmaya, kışkırmaya da bu kadar müsaitiz oluyoruz haliyle.
o zaman tatyos efendi'den uşşak makamında devam edelim :
"gamzedeyim deva bulmam
garibim bir yuva bulmam
kaderimdir hep çektiren
inlerim hiç reha bulmam.
elem beni terk etmiyor
hiç de fasıla vermiyor
nihayetsiz bu takibe
doğrusu takat yetmiyor"