fazıl say sanatçının yalnızlığını anlattığı ve yaşadıklarına isyanını dile getirdiği “resital” yazısının bir yerinde şöyle diyordu:
“ertesi sabah bu konser ile ilgili çıkan övgü dolu yazıların çıktığı gazetelerin, henüz bayilere ulaşmadığı bir tan vakti, sen yine havaalanındasındır.
2500 insanın her biri geride kalmıştır. onların dostlarına anlattıklarıyla, vesairesiyle; her şey sensiz gelişecektir. sen o şehirdeki bir cafe'de bir bar'da oturup o insanların hiç biriyle tanışamayacaksındır.
çaldığın konserini tartışamayacaksındır.
sen havaalanında o sırada soğuk su ile traş oluyorsundur, saçını tarıyorsundur.
ve şunun çok benzeri bir başka gün seni beklemektedir.
metin altıok'un bingöl'deyken yazdığı serzeniş şiiri gibi;
ay dokundu omzuma irkildim
göğün puslu balkonunda
birdenbire insanları özledim.”
sezen aksu'nun kavaklar'ı söylerken "beni hoyrat bir makasla eski bir fotoğraftan oydular" dizesinin peşinden giderek keşfettiğim, kitaplarını kovaladığım, şiirlerine vurulduğum ve gazetede öldürülmeden önce merdiven boşluğunda elinde belki son sigarasını içerken görüp ağladığım metin altıok'un "serzeniş"ini tekrar hatırlamak ise bonusu oldu yazının.