havaya ve mevsime inat satırlar çıkıyor karşıma. bizim büyük çaresizliğimiz’i okurken not aldım şu satırları:
"nisanın sonlarıydı. üç yıl önce. güzel bir hava vardı, nihayet baharın geldiği gökyüzünden anlaşılabiliyordu. ufka doğru hafifçe açılan yekpare mavilik, gün boyu “altıma gel, altıma gel” deyip durmuştu; sanki insan değil gökyüzüydü kösnüyen..."