hafta sonu söyleşisini okuduğumda öğrenmiştim kanser olduğunu. hatta “pazar okumaları”na yazayım şu söylediklerini demiştim.
ben hep şuna inanırım: allah cömertçe verirken, “ben bunları zaten hak ettim” demeyeceksin, geri alırken de, “neden benden alıyorsun?” diye sorgulamayacaksın. veren de o, alan da. bize sadece kabullenmek ve sabretmek düşüyor. ingiliz atasözünü unutma:
“hayat her şeyin tersini görecek kadar uzundur…”
insan ölüm gerçeğiyle yüz yüze gelene kadar, kendini ‘ölümsüz' hissediyor. ağzından ‘ölümlüyüz' lafı çıksa bile içindeki his bu.
ne zaman ölüm, hayatın bir parçası oluyor, o zaman her kişide tepkiler değişiyor. hep beraber başka bir ortak zemine geçiyorsun: “biz gerçekten ölümlüyüz…”
az önce öğrendim vefat etmiş.