kimi zaman bir dosta, kimi zaman bir patrona, kimi zaman bir kavanoza, son kez bakıp, bir daha hiç görüşülmeyeceklere “kalırsan benimle sana yalan atmak zorunda kalırım” diyen veda hikayeleri anlatmış gül ersoy.
sonunu okurunun tamamlamasını istediği eksik, kırık hikayeler bunlar.
rayında giden bir tren gibi ilerlerken, geçmişin hendeğine devriliveren, hikayelerinde ülkeler, şehirler, insanlar ve onun bilmediği şarkılar var. "aşk, çok eski bir dikiş izi alnımın tam ortasında duruyor. gitmem gerekli" diyenler bir de...
son söz: “unutamadığın bir zamanı anlatsana dedim. anlatmaz sanıyordum. hiç anlatmamıştı ki…”