Ekonomiye olimpiyatlar penceresinden, bu sefer de katılan tüm sporcuların ulaşmayı arzuladıkları altın madalyalar üzerinden bakalım.
2012 Londra Yaz Olimpiyat Oyunla verilen altın madalyaların ağırlığı 400 gramdır. Bunun 394 gramı som gümüş, 6 gramı ise 24 ayar altın karışımıdır. 2012 fiyatlarıyla değerlendirildiğinde altına uzanan bir sporcu 624 dolar değerindeki bu madalyayı boynuna geçiriyordu. Bunun 304 doları altından, 320 doları ise som gümüşten gelmekteydi.
2016 Rio Olimpiyatlarında verilen altın madalyalar ise 462 gram gümüş, 6 gram altın karışımı şeklinde. 561 dolar değerindeki bu madalyanın 301 doları gümüşten, 260 doları ise altından gelmekte. Bir önceki olimpiyatlara göre eşit ağırlıkta altın ama daha fazla gümüş içermekte. Rio’daki altın madalyalar Londra’dakilere göre daha az değerli. Bu elbette kazanılan madalyanın değerini azaltmıyor.
Atletler kazandıkları madalyayı sattıklarında bu değerden çok daha fazlasının elde edebiliyorlar. Mesela 1980 ABD Buz Hokeyi takımında yer alan Mark Wells tedavisi için madalyasını satışa çıkardığında 310.700 dolar alır; ama 2000 olimpiyatlarında 50 metre serbestte altın madalya kazanan Anthony Ervin, Hint Okyanusu’nda meydana gelen tsunamide hayatını kaybedenlere bağışlamak için satışa çıkardığında ise sadece 17.100 dolar alır.
1912 Stockholm Olimpiyat oyunlarına kadar altın madalyalar son altından yapılır. Tahmin edeceğiniz üzere bunlar cüsse olarak küçüktür. Şöyle ki, 1900 yılında Paris’te düzenlenen oyunlarda verilen altın madalyanın kalınlığı 3,2 mm, çapı 59 mm, ağırlığı ise 53 gramdır. 2012 Londra Olimpiyatlarında verilen altın madalyanın ağırlığı 7mm, çapı 85 mm, ağırlığı ise 400 gram. Paris olimpiyatlarında verilen altın madalyanın değeri yaklaşık olarak 2.300 dolar etmektedir. Rio Olimpiyat Oyunları için 2.488 madalya üretilmiş olup bunların 812 tanesinin altın. Bu 812 madalya Som altından yapılmış olsaydı bir madalyanın değeri yaklaşık 21.625 dolar olacağından hareketle toplam 812 madalya için harcanacak tutar yaklaşık 17,6 milyon dolar olacaktı. Kaldı ki Rio’da dağıtılacak tüm madalyaların toplam değeri yaklaşık 708.000 dolar olarak hesaplanmakta.
Ekonomi her yerde :)
TÜİK, Temmuz ayına ilişkin Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranlarını açıkladı. Buna göre en yüksek aylık reel getiri, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %6,44, TÜFE ile indirgendiğinde %5,44 oranlarıyla külçe altında gerçekleştiğini gördük. Altı aylıkta da sonuç değişmiyor. Külçe altın, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %16,56, TÜFE ile indirgendiğinde %16,42 ile yatırımcısına en yüksek kazancı sağlayan yatırım aracı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinde açılan yeni sayfanın ekonomiye olumlu katkısını orta-uzun vadede göreceğiz. Bununla ilgili gelişmeleri rakamlara yansıdıkça değerlendirmeyi daha doğru buluyorum ama kısa vadede Rusya’ya olan ihracatın yeniden başlayacağından hareketle gıda enflasyonu üzerinde olumsuz bir etkisi olmasını bekleyebiliriz.
Diplomasi tarafında bunlar yaşanırken Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirime gitti. Yani piyasaya biraz daha likidite verilebilmesinin yolunu açtı. Rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde, söz konusu değişiklik ile finansal sisteme yaklaşık 1,1 milyar Türk lirası ve 600 milyon ABD doları ilave likidite sağlanmış olacak. Böylelikle bankaların fonlama maliyeti düşerken, kredi faizlerinin de gerilemesi konusunda alan yaratılmış oldu. Buna Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), tüketici kredileri ve kredi kartlarında taksit sayısının artırılması/yapılandırılması ile ilgili çalışma da eklenecek gibi görünmekte.
Yurtdışındaki gelişmelere baktığımızda JP Morgan’ın 3. çeyrekte küresel ekonominin, Brexit’in negatif etkilerini büyük ölçüde üzerinden atarak hızlanacağını, 2. çeyrekte %2,1 büyüyen dünya ekonomisinin 3. çeyrekte %2,5'e büyüyeceğini beklediğini gördük. İngiltere ekonomisin ise 2016 sonunda %0,5 büyüyeceğini tahmin etti. Nitekim İngiltere sanayi üretimi ve imalat üretimi verileri de bunu doğrular nitelikteydi. Haziran ayı sanayi üretimi verisi aylık bazda %0,1 ile beklentilere paralel, imalat üretimi ise %–0,3 ile beklentinin (%-0,2) gerisinde kaldı.
Almanya'nın cari işlemler hesabı ise Haziran ayında €26,3 milyar fazla verdi (beklenti: €25 milyar). Mevsimsel düzeltilmiş ihracat bir önceki aya göre %0,3 artışla €99,8 milyar olurken, ithalat %1,0 artışla €78,2 milyar oldu.
Çin’de Temmuz ayı aylık TÜFE artışı %0,2 olurken (beklenti: %0,1 ), yıllık enflasyon beklentilere paralel %1,8 olarak gerçekleşti. ÜFE ise yıllıkta %-2,0 seviyesinden %-1,7 seviyesine gerilerken imalat sektöründe koşulların iyileşirken emtia fiyatlarındaki toparlanmanın bunu etkilemiş olduğu görüldü. Enflasyondaki zayıflığın, diğer merkez bankalarında olduğu gibi Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) genişlemeci adımlar atmasına neden olup olmayacağını göreceğiz.