Çocukken mahalle arasında yapacağımız maçlarda top bulamazsak annelere seslenilirdi. Birimizin annesi, mandala sıkıştırdığı parayı camdan, balkondan atardı muhakkak. Pervane gibi döne döne aşağıya süzülen paranın inişini seyretmek asırlar sürerdi çocuk aklımızla. Daha yere düşmeden havada yakaladığımız parayı içimizdeki en uzmanımız olduğunu düşündüğümüz kişiye uzatırdık.
Uzmanlık mı?
“Top seçmesini bilmek” diye bir uzmanlık vardı çocukluğumuzda. Öyle herkesin harcı değil. Topu iki elinin parmaklarının ucuyla, avuç içine değdirmeden tutar ve kendi ekseni etrafında dönecek şekilde havaya fırlatılan kritik bir konudan bahsediyorum. Eğer havada acaip şekiller çizerek dönüyorsa “olm, bu top yamuk” denilerek fileden başka bir top alınır, aynı şeyler tekrar tekrar yapılırdı, ta ki en iyisi bulununcaya kadar.
Yapacağımız maçın selameti açısından çok önemliydi bu. Zaten iyi oynamayanı kaleye koyduğumuz maçlarda, uzaktan çekilen şutlarda havada birkaç kez yön değiştiren top yüzünden ters köşe gol yemesini istemezdik. Birincisi o gol makbul değildi, ikincisi kazara sanal kale direğinin etrafından geçecek olursa “adamın gol diyor” tanıklığı hoş değildi.
***
FED başkanı Yellen’ın bugün Jackson Hole toplantısında yapacağı konuşmaya da dünya piyasaları top muamelesi yapıyor. FED’in faiz artırımı konusunda atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranacak ters köşe gol yememek için. Buradan çıkan sonuçları hafta başında değerlendirip “adamın gol diyor" da diyebiliriz.
***
Dün içeride açıklanan verilere bakalım.
Ağustos ayı Kapasite Kullanım Oranı (KKO) bir önceki aya göre %0,7 azalarak 75,2 olarak gerçekleşirken; geçen yılın aynı ayına göre %0,5 arttı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre %0,4 düşerek 74,5 olurken bir önceki yılın aynı ayına göre ise %0,1 artış gösterdi. Mal gruplarına göre kapasite kullanım oranlarına göz attığımızda ara malları grubu hariç tüm mal gruplarında aylık bazda gerileme olduğunu görmekteyiz. Yıllık bazda ise ara malları ve yatırım malları grubu hariç tüm mal gruplarında aynı şekilde gerileme söz konusu.
Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise bir önceki aya göre %4,1 azalarak 103,6 olurken geçen yılın aynı dönemine göre de %0,1 azaldı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış RKGE ise bir önceki aya göre %3,1 azalarak 103 seviyesinde gerçekleşirken geçen yılın aynı ayına göre ise %0,1 azalış gösterdi. Reel Kesim Güven Endeksi’nde gelecek 3 aya ilişkin ihracat sipariş miktarında aylık bazda %0,75, yıllık bazda %1,3 artış olduğunu gördük. Buna karşılık sabit sermaye yatırım harcamaları aylık bazda %2,67 artarken, yıllık bazda %3,88 azalış gösterdi. Üretim hacminde de bir zayıflama olduğunu izlemekteyiz.Gerek Reel Kesim Güven Endeksi gerek İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı'nın büyüme açısından zayıf işaretler verdiğini düşünmekteyim.
Sektörel güven endekslerine baktığımızda mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksinin Ağustos ayında %9,7 azalarak 91,06 değerine; perakende ticaret sektörü güven endeksinin %2,3 azalarak 101,19 değerine ve inşaat sektörü güven endeksinin %4,2 azalarak 79,43 değerine düştüğünü ve iyi sinyaller vermediğini gördük.
Türk-İş’in açıkladığı ve TÜFE’nin öncüsü olan değerlendirilen gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı %1,27 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise %7,80 olarak hesaplandı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu açıklama metnindeki enflasyon beklentisini doğrular nitelikteydi.
Yurt dışında yerleşik kişilerin 19 Ağustos itibarıyla portföyünde bir önceki hafta 42,580 milyar dolar olan hisse stok miktarı 42,549 milyar dolara inerken, 36,231 milyar dolar olan DİBS stok miktarı 36,619 milyar dolara, 1,004 milyar dolar olan özel sektör tahvil ve bonoları ise 1,015 milyar dolara yükseldi. Piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak hesaplandığında hisse senedi değerinde 62,1 milyon dolar, DİBS değerinde ise 105,9 milyon dolar düşüş gerçekleşirken, özel sektör tahvil ve bonolarında ise 11,2 milyon dolar artış gözlendi.
Dün Almanya'da 2. Çeyrek final büyümesinin beklentiler seviyesinde %0,4 gelerek ekonominin gücüne işaret ettiğini belirtmiş ve açıklanacak IFO Endeksi’nin de bu konuda bir şeyler söyleyeceğini belirtmiştim. IFO Endeksi, beklenti 108,5 (önceki: 108,3) altında kalarak 106,2 olarak gerçekleşti. PMI verisinde son dönemlerde görülen olumlu performans IFO Endeksinin yükseleceği beklentisini yaratmıştı. Almanya'nın Brexit sürecinden bir miktar olumsuz etkilendiğini göstermesi açısından önemli. IMF, Almanya'nın 2016 yıl büyümesini %1,5 olarak tahmin etmekte.
ABD'de dayanıklı tüketim malı siparişleri Temmuz ayında %4,4 oranında artış ile piyasa beklentisi %3,4’ü aştı. Temmuz ayına ait hizmet PMI verisi ise 51.8 olan beklentinin altında 50.9 olarak açıklandı.