top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Bir kez ile hiç arasındaki fark


Tıpkı bir futbol maçı gibi doksan dakika boyunca, Ivan Locke adında bir adamın arabasıyla yaptığı gece yolculuğu sırasında yüzleşmek ve üstesinden gelmek zorunda kaldığı sorunları üzerine bir film seyretmiştim üç sene önce. Ailesi, işi ve geçmişiyle olan çatışmalarına telefon görüşmeleri üzerinden tanıklık etmiştim.

Tek bir mekanda -arabanın içinde- tek bir oyuncuyla sürüp giden, klostrofobikseniz ruhunuz sıkabilecek bir filmin, yalnızca bir karakterin hayatı, bitmek bilmeyen telefon konuşmaları dışında hiçbir şey olmadan izlettirmek, o stresi izleyiciye yaşatmak da yönetmenin başarısı sanırım, tabi bir de oyunculuğun.

***

Dünün öne çıkan verisi olan Ağustos ayı Ödemeler Dengesi İstatistikleri üzerine Ivan Locke gibi durmadan konuşup anlatabilirim. Hatta başlayayım:

Ağustos ayında Cari İşlemler Dengesi 1,5 milyar dolarlık açık beklentisinin üzerinde gelerek 1,7 milyar dolar açık verdi.Geçen yılın aynı ayında 256 milyon dolar fazla vermişti. Böylece 12 aylık birikimli cari açık 28,9 milyar dolardan 31,0 milyar dolara yükselmiş oldu. Orta Vadeli Plan’da 2016 yılında cari işlemler dengesinin 28,6 milyar dolar açıktan 31,6 milyar dolara yükseltildiğini görmüştük dolayısıyla yıllık hedefin üzerine çıkılmış durumda.

Geçen yıl Ağustos ayında 3,7 milyar dolar olan dış ticaret açığı %5 azalarak 3,5 milyar dolar olurken; 4,3 milyar dolar fazla veren hizmetler dengesinin %42 azalışla 2,5 milyar dolara gerilemiş olmasının cari açıktaki iyileşmeye sınırlamakta. Yatırım gelir gider dengesinden oluşan Birincil Gelir Dengesi Yatırımları ise geçen yılın aynı döneminde 507 milyon dolar düzeyindeyken bu yıl %67 artarak 848 milyon dolar açığa yükselmiş bulunmakta. Açığın finansmanına baktığımızda Net Hata Noksan kalemi geçen yıl 1,3 milyar dolar düzeyindeyken bu dönemde %47 artarak 2,0 milyar dolara yükselirken, resmi rezervler ise 3,6 milyar dolar artış göstermiş bulunmakta.

Portföy yatırımlarına baktığımızda geçen yılın aynı döneminde 1,4 milyar dolar çıkış olurken bu yılın Ağustos ayında 495 milyon dolarlık giriş gerçekleştiğini görmekteyiz. Doğrudan yatırımlar kaleminde ise geçen yıl 1,7 milyar dolar giriş gerçekleşmişken bu yılın aynı ayında 6,3 milyar dolar düzeyinde bir giriş gerçekleşmiş bulunmakta; birikimli olarak baktığımızda ise doğrudan yatırımlar 11,8 milyar dolar düzeyinde.

İhracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışarıda bırakarak değerlendirildiğinde Ağustos 2015’te 260 milyon dolar ithalat olurken bu yılın aynı döneminde 82 milyon dolar altın ihracatı ile sınırlı bir katkı söz konusu. Geçen yıl cari açığın azalmasında 3,9 milyar dolar katkı yapan altın dış ticaret dengesi bu yıl birikimli olarak bakıldığında 3,8 milyar dolar katkı sağlamış bulunmakta.

Turizm gelirleri ise %39 gerileyerek 3,6 milyar dolardan 2,2 milyar dolara düşmüş bulunmakta. Birikimli olarak bakıldığında ise turizm gelirleri %28 azalışla 15,3 milyar dolara gerilemiş bulunmakta. Orta Vadeli Plan’da turizm gelirleri 27 milyar dolardan 18,6 milyar dolara revize edilmişti.

Daha fazla lafı uzatmadan yukarıda anlattığım tablonun ne ifade ettiğini söyleyeyim:

Resmi rezervlerdeki artış ve sermaye girişleri olumlu olmakla beraber, Eylül ayıyla birlikte petrol fiyatlarındaki baz etkisinin sona ermesi ile enerji fiyatlarından gelen katkının ortadan kalkması, turizmden gelen desteğin zayıf devam etmesi ve küresel piyasalardaki volatilete cari açıktaki yukarı yönlü riskler olarak durmaya devam etmekte.

***

Locke ile başladım yine onunla bağlayayım.

Filmde “bir kez ile hiç arasında dünya kadar fark var” diye bir laf ediliyor.

Hiç cari açık vermemek, hatta hep fazla vermek elbette çok iyi ama yapısal sorunlarınız nedeniyle bir kez verdiyseniz o fark dünya kadar olabiliyor.


71 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page