Titiz bir anneniz varsa, ki benimki öyledir, düzenli ve tertipli olmak dışında pek bir şans bırakmaz size. Zaten bir noktadan sonra bunu içselleştirirsiniz.
Ha, tersi yok mu, elbette var.
Alayına isyan, diyerek annesini deli çıkaranları gördüm ama onlar bile dağınıklığa bir yere kadar tahammül edebiliyorlardı, Temel gibi kapıyı çarpıp çıkamıyorlardı.
“Başında üç tel saçı kalmış olan Temel, bir gün berbere gider “Ula uşağum, ha penum şu saçuma bir fön çekesun” der. Tarağı eline alan berber, Temel’in saçlarını sağa doğru yatırırken saçının bir telini kopartır.
Ses çıkarmaz Temel.
Sola doğru yatırıp bir tel daha koparınca durumu sinirlenir ve
“Bırak dağınık kalsun” deyip dükkandan çıkar.”
***
İçeriğine baktığınızda, sadece önümüzdeki haftanın tamamı için yazı konusu çıkarabilecek kadar zengin, doyurucu ve titiz bir çalışmanın ürünü Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu. Piyasalar bunun ne kadarıyla ilgileniyor diyecek olursanız, Temel’in saçında kalan son tele gösterdiği alaka kadar diyebilirim. Faiz ve enflasyon rakamları dışındakiler arada kaynayıp gidiyor.
Bu raporda öne çıkan noktalara bir göz atacak olursak:
TCMB'nin yayımladığı Üç Aylık Enflasyon Raporu, 2017-2019 OVP programıyla uyumlu hale geldi. 2016 enflasyon hedefi %7,5’te kalırken, 2017 hedefi %6'dan %6,5'e yükseltildi. Neden olarak da ithalat fiyatlarından kaynaklanan yukarı yönlü etkiler belirtildi. Enflasyon tahminlerinde kullanılan varsayımlardan gıda enflasyonu, bu yıl için %8'den %6'ya, 2017 için ise %8'den %7'ye aşağı yönlü revize edildi. Buradan hareketle, Gıda Komitesi çalışmalarından önemli bir destek beklenti olduğu söylenebilir.
Petrol fiyatlarına ilişkin 2016 tahmininde 44 dolar/varil seviyesi korunurken, 2017 tahmini 52 dolar/varil seviyesinden 54 dolar/varil seviyesine yükseltilmiş ki, OVP'de 2017 tahmini 50,7 dolar/varil olarak yer almaktaydı.
Büyümedeki zayıflık, çıktı açığında aşağı yönlü bir revizyona neden olmuş. 3. Çeyrekteki yavaşlamanın ardından son çeyrekte öncü göstergelerin toparlanmaya işaret ettiği vurgulanmış. Ancak bu hafta Salı günü açıklanan İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı, Reel Kesim Güven Endeksi ve dün açıklanan Ekonomik Güven Endeksi toparlanmaya ilişkin işaretler vermemekte. 2017 için ise alınan ekonomik önlemlerin meyvelerini vermesi beklenmekte. Büyümede desteğin iç talepten gelmesi beklenirken, dış talep katkısının sınırlı olacağı öngörülmekte. Turizm sektöründeki daralmanın sürmesi ve emtia fiyatlarının olumlu etkisinin kademeli olarak azalmaya başlamasıyla cari işlemler dengesinde kısa vadede bir miktar artış görülmesi beklenmekte. Net ihracatın olumsuz katkısının azalması beklenmekle birlikte, küresel ekonominin büyüme hızı, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler, sermaye akımlarının seyri ve jeopolitik riskler olası tehditler olarak sıralanmakta.
Uygulanmakta olan para politikası ile ilgili olarak ise “sadeleşmenin büyük ölçüde tamamlandığı” açıklamasından hareketle, faiz indirimlerinde sınırlı bir alan kaldığı anlaşılmakta. O nedenle bundan sonraki süreçte atılabilecek yeni adımın zorunlu karşılıklarda indirimler olacağını düşünmekteyim.
***
Referandum ve jeopolitik riskler etrafında şekillenen, doların yeteri kadar kalp çarpıntısına sebep olduğu gergin bir haftayı daha geride bırakıyoruz. Gelecek olan da bundan farksız olmayacak gibi.
“Bırak dağınık kalsun” diyeceğimiz rahatlıkta bir hafta sonu dileklerimle.