Fransız yazar Gaston Leroux’un yazdığı bir romandan konusunu alan, bestecisi Andrew Lloyd Webber olan The Phantom of the Opera (Operadaki Hayalet) müzikali ilk kez 1986’da Londra’da daha sonra 1988 yılında Broadway’de sahnelenir. O tarihten beri de sahnelenmeye devam etmekte.
Konusu çok klasik elbette. Bir güzel (Christine), bir de çirkin (Eric) var ve ikisi de ayrı dünyaların insanları. Müzikal yetenek, güç, zeka, karizma sahibi olan ama gel gelelim maske ile dolanan çirkin bir tarafta, güzel olduğu kadar hem soprano hem prima donna ise diğer tarafta. Çirkin güzelle olmak istemekte, güzel ise ondan kaçmaktadır. Mutlu sonla bitmeye aday bu hikaye araya yakışıklı, para sahibi birinin (Raoul) girmesiyle rekabetin ve gerilimin de olduğu bir sona doğru koşar adım gider. Sonunu anlatıp büyüsünü bozmayayım.
İşte bu müzikalin ana tema müziğinin çalıntı olduğu söylenir. Pink Floyd’un 1970 tarihli Meddle albümünün 23 dakika 27 saniye süren “Echoes” şarkısından... Pink Floyd, Webber'i bu şarkı için dava etmez. Grubun basçısı Roger Waters 1992'de Q dergisine verdiği bir söyleşide çalıntı meselesini "Hayat, kahrolası Webber'i dava etmekle uğraşacak kadar uzun değil." diyerek noktalar.
Echoes’u şöyle anlatmış grubun üyeleri:
“Parça bantlar dönerken stüdyoda çalınan yirmi tuhaf, kısa tema ve melodinin birbirlerine bağlanmasıyla bestelendi. İlk çalındığı zamanlarda şarkının sözleri gezegenlere ve uzaya göndermeler yapıyordu. Piyasaya sürüldüğü zaman şarkının verdiği mesaj daha ruhsal bir şeymiş gibi algılanmaya başladı. Açılıştaki “sonar” tınlamalar, Rick piyanosunu kazara bir Leslie amfisine bağladığında ortaya çıktı.”
Daha sonra aynı sesi tekrar elde edebilmek için çok uğraşırlar, beceremeyince, bu efekti kaydedilen asıl demodan almak zorunda kalırlar.
Dinlemek için 23 dakika 27 saniyeniz yoksa şarkı için bizden yapılmış en güzel tanımı koyayım o halde:
“Pink Floyd'un bir gün toplanıp "Beyler, haydi Türk filmlerinde sahne sessiz devam ederken kameranın aniden kadın oyuncuya zoom yapıp, oyuncunun da çığlık atması sırasında arka planda çalacak bir şarkı yapalım" fikrinden yola çıkarak bestesini ve güftesini yaptığı eser.”*
***
Bu hafta piyasaların gözü 8 Kasım’da gerçekleştirilece ABD başkanlık seçimlerinde olacak. Her iki aday arasındaki farkın kapanması, Clinton’un kazanacağına inanan piyasalarda oynaklığı artırdı. Trump’ın seçilmesi durumunda Fed Başkanı Yellen’ı görevinden alacağını belirtmesi, uygulayacağı ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlik küresel piyasalarda sert dalgalanmalara neden olabilir. Küresel risk iştahında azalma olacağı için de gelişmekte olan para birimlerinde sert düşüşler görebiliriz, ki bundan Türk Lirası da olumsuz etkilenecektir.
Hillary Clinton’un başkan seçilmesi durumunda küresel piyasaların daha olumlu tepki vermesi muhtemel ama doların ateşini ne derece düşüreceği belirsiz.
İçeriye döndüğümüzde Salı günü açıklanacak olan Eylül ayı sanayi üretim verisi sonrası 3. Çeyrek büyümesine ilişkin daha net bir fikir sahibi olacağız. Arındırılmamış sanayi üretimine ilişkin yıllık medyan tahmin %1,18 şeklinde oluşurken, arındırılmış sanayi üretimi medyan tahmini %2,41. Ağustos ayında takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretimi %2,8, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise %2,2 seviyesinde gerçekleşmişti.
Cuma günü açıklanacak ödemeler dengesi istatistiklerinde ise cari açığın genişlemeye devam ederek 33 milyar dolara yükseleceğini beklemekteyim. Ağustos ayında Cari İşlemler Dengesi 1,776 milyar dolar açık verirken, 12 aylık birikimli cari açık 28,931 milyar dolardan 31,019 milyar dolara yükselmişti. Orta Vadeli Plan’da 2016 yılında cari işlemler dengesi 28,6 milyar dolar açıktan 31,6 milyar dolara yükseltilirken açığın GSYH oranı %3,9’dan %4,3’e revize edilmişti.
Bunlara, tutuklamalarla beraber yükselen siyasi tansiyonu da eklediğimizde volatiliteden pek uzak duramayacağımız görülmekte.
***
Atlantik’in diğer tarafında yarın yapılacak seçimin küresel piyasalar ve bize; bizde gerilen siyasi ortamın ekonomiye ve dış dünyaya nasıl yansıyacağını göreceğimiz böylesi zamanlar için Echoes’un iyi bir fon müziği olduğu yadsınamaz.
İyi bir hafta dileklerimle.