“Bir maniniz yoksa akşam annemler oturmaya gelecek!” diye komşuya gönderilen o çocuklardan biri de bendim.
Nedense son anda, insanın iki ayağına bir pabuca sokan garip bir koşuşturma olurdu evden çıkmadan önce.
Bunun tersini şu işe şekilde yaşardık. Misafir gelecek diye ortalığı derleyip toparlama derdine düşen ev ahalisi, gelenlere ne ikram edeceğim derdine düşen anne, gelenlerin ayağına terlik ayarlanmasını söyleyen baba, oradan oraya koşturan biz çocuklar.
Güzel telaşlardı.
***
Şu kötü söz oyununu yapmaktan kendimi alamıyorum maalesef:
ABD’nin seçim sonuçları dolara Trump-et çaldırıyor.
Dolar hızla güçlenirken, $/TL kuru yeni zirveleri test etmeye devam ediyor. TL’nin gelişen ülke para birimleri arasında Brezilya Reali’nin ardından değer yitiren ikinci para birimi olması bile kendi içerisinde bayağı bir şey anlatıyor. Buna, en büyük ticari partnerimiz olan AB ile ilişkilerde yaşanan ve ucu restleşmeye kadar varacağı görülen gerginlik de ayrıca katkı sağlamakta.
Trump seçilmeden hemen öncesindeki aya ait Eylül ayı Ödemeler Dengesi aslında bayağı bir şey söylemekte. Finansman hesabını oluşturan üç temel kalemden biri olan “Doğrudan Yatırımlar”da çok önemli bir değişiklik olmamış durumda. 719 milyon dolarlık bir girişle 4,9 milyar dolar düzeyinde. Yalnız burada şu tespiti yapmak gerekiyor, bu 4,9 milyar doların 2,9 milyar doları gayrimenkul yatırımı için gelmiş. Diğer kalem olan “Portföy Yatırımları”nda Eylül ayında 1,6 milyar dolarlık çıkış var. Finansman hesabının son kalemi olan “Diğer Yatırımlar”da ise Eylül ayındaki çıkış 2,3 milyar dolar. Bu hesap gösteriyor ki, Eylül’de çıkan rakam yaklaşık 3,2 milyar dolar.
Rezervler nasıl seyretmiş diye baktığımızda orada da şunu görmekteyiz:
Temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra Merkez Bankası rezervlerinden 1,7 milyar dolar kullanılmıştı. Eylül’de kullanılan rakam ise 4,8 milyar dolar.
Tekrar başa dönecek olursak Dolar sadece TL karşısında değer kazanmıyor doğru ama Eylül ayı Ödemeler Dengesi İstatistikleri bile Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları hakkında bir şeyler anlatıyor bize.
***
Trump, misafirliğe gelen komşu telaşı yaşatıyor her evde. Özdemir Asaf’ın dediği gibi olmaz sonu umarım.
“Yaşamak değil,
Beni bu telaş öldürecek.”