1987 tarihli bir resimden bahsedeceğim bugün. Tarih şu nedenle önemli, o yıl Türkiye’de bienaller yeni başlamıştır.
Üzerinde iki-üç yıl düşündüğü, Sultanahmet Cami’nin içini göstermek amacıyla mavi İznik çinilerini tuvale yansıttığı resimi iki-üç ayda bitirir Burhan Doğançay.
“O zamanlar tek düşündüğüm nasıl karnımızı doyuracağım, kirayı nasıl vereceğim, malzemeyi nasıl alacağım” der ve günümüzle kıyaslanmayacak derecede düşük fiyata, mecburen 25 bin TL’ye satar Mavi Senfoni’yi.
Sonrasını biliyorsunuz zaten. 2,2 milyon TL’ye satılarak bir rekora imza atar Mavi Senfoni. Doğançay, yaşayan en pahalı Türk ressamı olur. Kolaj ve asamblaj tekniğini kullanan Burhan Doğançay, gazete parçalarını ve afişleri yırtarak ya da formunu bozarak kompozisyonu oluşturur. Daha sonra Kamran İnce, tablodan esinlenerek bir de beste yapar.
***
İki gün piyasalardan ve şehirden uzak kalınca bir senfonik kolaj da ben yapayım istedim. Artık rengine siz karar verin.
2016 Ocak ayında 4,2 milyar TL fazla veren bütçe yıla 11,4 milyar TL fazla vererek başladı. Faiz dışı denge 18 milyar TL fazla verirken geçtiğimiz yılın aynı ayında 9,8 milyar TL fazla vermişti.
Bütçe gelirlerindeki reel büyümenin %15,2, vergi gelirlerindeki reel büyümenin %11,7 olduğu görülüyor. Bütçe gelirlerinin (58,7 milyar TL) 15 milyar TL’lik kısmı, yeniden yapılandırmadan gelirken, 4,2 milyar TL'si özelleştirme gelirlerinden geliyor. 2016 sonunda yapılan ÖTV zammının etkisi vergi gelirlerinde görünmekle beraber genele yayılmış bir artış olduğu söylenebilir. İthalattan alınan (%30,9) ile tüketim vergilerindeki (%9,8) artışlar dikkat çekici. Her ne kadar bütçe performansı için olumlu olsa da ekonomik aktiviteyi canlandırmak için alınan ÖTV ve KDV indirimlerinin bütçe dengesi üzerinde olumsuz etkilerini görebileceğimizi düşünmekteyim.
Kasım ayında işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,6 puan artarak %12,1 olarak gerçekleşti. Bu, Mart 2010'dan bu yana gördüğümüz en yüksek seviye. Tarım dışı ve genç işsizlik oranı ise aynı dönemde sırasıyla 1,9 ve 3,5 puan artarak yine sırasıyla %14,3 ve %22,6'ya çıktı. İşgücüne katılım oranı ise önceki yılın aynı dönemine göre 0,9 puanlık artarak %52,1 oldu.
Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, Kasım döneminde işsizlik oranı %11,7’den %11,8’ye yükselirken tarım dışı işsizlik oranı %13,9’dan %14,1’e çıktı. Sektörel bazda genele yayılmış bir istihdam olmasına rağmen artışlar sınırlı kalmış durumda. Son çeyreğe ilişkin verilerden hareketle ekonomik aktivitedeki toparlanmaya bağlı olarak bir toparlanma olabileceğini beklemekteydim ama istihdam verileri gösterdi ki, bu işsizliği durduracak kadar kuvvetli değilmiş. Hükümetin istihdamın artırılması için aldığı istihdamı teşvik önlemlerinin ise kısmi ve geçici bir rahatlama sağlayacağını düşünüyorum çünkü düşük büyüme oranı ve yatırımlardaki zayıflık bunun önündeki en büyük engel.
Yurt dışında ise en önemli gelişme Fed Başkanı Janet Yellen’in şahin söylemleriydi. Ekonominin, merkez bankasının kademeli enflasyon artışı ve sıkılaşan işgücü piyasaları görünümünü karşılaması durumunda, daha fazla faiz artışının uygun olacağını söylemesine ABD'de Ocak ayı enflasyonunun 4 yılın en büyük artışını kaydederek manşette yıllıkta %2,5’e çıkarak destek vermesini de eklemek gerekiyor. Bu durum, aşağıdaki Fed Funds Rate’ten de görülüyor. Geçtiğimiz hafta %24 olan Mart ayı faiz artışı beklentisi %44’e yükselmiş durumda.
***
Dedim ya, bu senfonik kolajın rengine siz karar verin. Değeri mi?
Gönlünüzden kopan iki güzel söz yeter.
İyi bir hafta sonu dileklerimle.