Bıraksak sadece çikolatayla beslenerek hayatını devam ettirebilecek olan büyük kızımın bir dönem en takıntılı olduğu şeydi sürpriz yumurta. Zaten çok sevdiği çikolatayı almak için içinde oyuncağı olan bir neden daha verirken aynı zamanda koleksiyon merakını da gıdıklıyordu. Hoş, o ufacık parçaları birleştirmek yine bize düşüyordu ama ne yalan söyleyeyim içten içe merak ediyordum her seferinde hangi sürpriz oyuncak çıkacak diye.
***
Geçtiğimiz haftanın “sürpriz yumurtası” 2016 yılı büyüme rakamlarıydı. Türkiye ekonomisi 2016 yılının 4. çeyreğinde %3,5 büyürken, 2016 yılının tamamında büyüme %2,9 oldu.
Detaylara bakıldığında, büyümenin ana sürükleyicisi yıllık %5,7 büyüme ile hanehalkı tüketimi olurken (buraya bir mim koyuyorum), ikinci çeyrekte %14,4 (önceki: %13,7); üçüncü çeyrekte %5,6 (önceki: %23,8) büyüyen devletin tüketim harcamalarının son çeyrekte %0,8 ile çok daha ılımlı büyüdüğünü gördük. Yatırımlar ise son çeyrekte %2 büyürken ihracat ve ithalat sırasıyla %2,3 ve %3,3 büyüme kaydetti.
Sürpriz bu rakamların neresinde diye soracak olursanız piyasa beklentileriyle gerçekleşmeler arasındaki derin farklılıkta. 2016 yılına ilişkin GSYH medyan büyüme beklentisi %2,2, son çeyrek beklentisi ise %2,1 şeklindeydi. Derin dememin nedeni daha iyi anlaşılıyor sanırım.
Pekiyi n’oldu da böyle oldu?
Aslında yukarıda satır arasında çaktırmadan değindim, ikinci ve üçüncü çeyrek büyümeleri revize edildi. Örneğin 3. çeyrekte daha önce %23,8 olarak açıklanan devlet harcamaları büyümesi %5,6’ya revize edildi. İhracat büyümesi -%7,0'den -%9,3'e, ithalat büyümesi %4,3'ten %2,1'e, özel tüketim -%3,2'den -%1,7'ye, yatırım harcamaları -%0,6'dan %0,5'e revize edildi (bir mim de buraya koyuyorum). Bu revizyonların sonucu olarak ikinci çeyrek büyümesi %4,5'ten %5,3'e yükselirken, üçüncü çeyrek daralması %1,8'den %1,3'e çekilmiş oldu.
Bir de büyümeye katkılara bakalım.
Son çeyrek büyümesine en büyük katkı 3,5 puan ile özel tüketimden gelirken yatırımlar (kamu-özel toplamı) 0,6 puan katkı verdi; net dış ticaret ise 0,2 puan olumsuz katkı verdi. 2016 yılının tamamında tüketimin katkısı 1,4 puan olurken kamu tüketiminin katkısı 1 puan ile önemli bir rol oynamış durumda. Net dış ticaret ise büyümeyi 1,3 puan aşağıya çekerken yatırımların 0,9 puan destek vermiş durumda.
Önceki çeyreklerde büyümeye negatif katkıda bulunan tarım sektörü %1,3 oranında da olsa artıya geçmiş durumda. Benzer şekilde 3. çeyrekte %7,4 küçülerek büyümeyi aşağı çeken hizmetler sektörü de %1,8 büyümüş durumda.
2015 yılında 861 milyar dolar olan GSYH, 2016 yılında %0,5 daralarak 857 milyar dolara gerilerken kişi başı GSYH da 11,014 dolardan 10,807 dolara geriledi.
Şimdi mim koyduğum yerlere geri dönebiliriz.
Daha önce açıklanan hiçbir anket ya da veride işaretlerini görmediğimiz gibi tüketici güveninde gerileme, işsizlik oranındaki güçlü artışlar gördüğümüz hanehalkı tüketiminin son çeyrekte %5,7 arttığını gördük örneğin. Büyümeye yaptığı 3,5 puanlık katkıyla son çeyrek büyümesinin neredeyse tamamını sağlamakta.
Üretim tarafından baktığımızda ise sanayi sektörünün %5,0 büyüdüğü görülüyor. TÜİK’in açıkladığı sanayi üretim endeksi ise son çeyrekte ortalama %2,0'lik büyümeye işaret etmekte.
Benzer şekilde kapasite kullanım oranı, reel sektör güven endeksi ve imalat sanayi PMI verisi gibi öncü göstergeler de son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre önemli bir toparlanmaya işaret etmemekte. 3.çeyrek ortalaması %74,96 olan kapasite kullanım oranı son çeyrekte %75,06, 105,5 olan reel sektör güven endeksi ortalaması 105 ve 47,63 olan PMI verisi ortalaması 48,76 ile eşik değerin (50,0) altında gerçekleşmişti. Ve son olarak 3.çeyrekte ithalat aşağı yönlü revize edilirken özel tüketim harcamaları yukarı yönlü revize edilmiş vaziyette!
Öncü göstergeler ile büyüme arasındaki ilişki giderek zayıflamakta. Bugün sürpriz yumurtadan güzel bir oyuncak çıktı; pekiyi 2017 yılının ilk çeyreğine ilişkin olarak bu göstergelere bakarak teşhis koymak sizce kolay mı?
Siz de haklısınız, adı üstünde “sürpriz yumurta”.
İyi bir hafta dileklerimle.