Tam ne zamandı hatırlamıyorum; sanki hepimize bir güncelleme gelmiş gibi “0,5 uçlu kalemlerimizin” stres atmaya iyi geldiğini keşfetmiştik ortaokulda. Nasıl mı? Baş parmağımızın etrafında yere paralel çevirmeye başlamıştık kalemlerimizi. Sonrasında bütün öğrencilik hayatım boyunca bazen eğlence olsun diye ama çoğu zaman stresimi, sıkıntımı dağıtsın diye yapıp durdum. Çok sıkıldığım toplantılarda kendimi yaparken yakalarım hala.
Küçük kızım “stres çarkı” isteyince anlattım bunları. Anlattım diyorum, çünkü bugünün anne babaları olarak veletlere hep bir şeyleri izah etmek durumundayız artık. Mesela kendi anne babama böyle bir taleple gitsem “stresinin çarkına...” diyerek başlayan ve “bacak kadar sıpanın ne stresi olurmuş?“ ile devam eden bir söylev ve demeçler silsilesi olurdu.
***
Piyasalar da stres çarkını bulmuş gibi. Ne gam var, ne kasavet.
Mart toplantısında, politika faizini 25 baz puan artırarak, %0,75-%1,00’e aralığına yükselten Fed’den bugün bir artırım gelmesi beklenmiyor; rahatlığın bir nedeni bu olsa gerek. Ama hatırlatmakta fayda var 14 Haziran’daki toplantıda faiz artırımı olasılığı şimdilik %67,4. ABD ekonomisi ılımlı büyümeye devam ederken, istihdam piyasasındaki iyileşme sürdüğü gibi enflasyon da %2 olan uzun vadeli hedefe yaklaşmakta.
İçeride ise Nisan ayı enflasyon rakamlarını alacağız. Öncü göstergelerin, özellikle işlenmemiş gıdadan gelen baz etkisi ve döviz kurunun gecikmeli etkileriyle enflasyonun Nisan-Mayıs aylarında en yüksek seviyesine ulaşmasını beklediğini söylüyor Para Politikası Kurulu (PPK) özetleri. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Nisan ayı Ücretliler Geçinme Endeksi de özetleri doğrular nitelikte. Tüketici fiyatları bir önceki aya göre %1,14 artarken yıllık enflasyon Mart'taki %9,00 seviyesinden %9,07'ye yükselmiş durumda. Özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış dikkat çekici.
TÜFE’de piyasa beklentisi, aylıkta %1,3 artarak yıllıkta %11,74’e yükselmesi yönünde. Mayıs sonrasında ise enerji, alkol-tütün ürünleri ve gıda fiyatlarında 2016 yılındaki artışların yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin kademeli olarak azalmasıyla birlikte düşeceğine inanmış görünüyor. Müzik duruncaya kadar dans etmeye devam.
***
Madem müzik dedim, bir de Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) son verisine bakalım.
Gelişmekte olan piyasalara olan sermaye girişinin, Çin dışarıda bırakıldığında, 2017 yılının ilk çeyreğinde 18,7 milyar dolar ile 2014 ilk çeyreğinden bu yana en kötü seviyeye gerilediğine işaret etmekte.
Dedim ya, piyasaların keyfi yerinde; ne gam var, ne kasavet.
Şimdilik çark dönüyor nasıl olsa, strese gerek yok.