Bir Cumartesi günü öğleden sonra, Beşiktaş Çarşı’da sora sora bir pasajın dibinde bulduğum aktar dükkanına girip “Yoğunlaşmış borik asitten türeyen sodyum tuzu var mı?” diye sordum. Sorumun çok saçma olduğunun farkındaydım çünkü aktar dediğiniz dükkanda bana göre baharat ve güzel kokular ile kocakarı ilacı yapımında kullanılan ıvır zıvır bulunurdu.
Kırtasiyecide bulamayınca, üzüntülü bir sesle konuşursam bu işten yırtabileceğimi düşünerek aradığım kızımın aktara gitmemi söylemesine inat, ukalalık yapıp boraks yerine böyle sormuştum. Dükkanın sahibi olduğunu düşündüğüm yaşlı amca hiç tereddüt etmeden “Var” dedi, bir de üstüne “Slime mı yapacaksın?” diyerek karşılık verdi. Oysa hayatıma slime sözcüğü gireli daha dört beş saat olmuştu. Meğer olay almış yürümüş, sadece çocuklara değil büyüklere bile bulaşmış!
Sıvı yapıştırıcı ile az miktarda su ve boraks karıştırılarak elde edilen, ele yapışmayan, akışkan ama aynı zamanda katı olup zıplayan bir maddeden bahsediyorum.
Böyle basit basit anlatıyorum çünkü bir kimya mühendisine soracak olursanız “basit bir polimer reaksiyonundan ibaretmiş” bunların hepsi. O kadar basitmiş ki, yapıştırıcıda olan zincir moleküller yeterince uzun olmadığından birbirlerinin yanından kayıp giderken (slime bu yüzden akıyor ve zıplıyormuş), boraks da bu kaymaları birbirine bağlayan köprüymüş.
Çok basit değil mi?
***
Bu haftanın gündemini nasıl anlatmalıyım diye düşünürken hatırladım bunları. Slime gibi ele yapışmayan, akışkan ama aynı zamanda katı olup zıplayan bir gündem bizi beklemekte.
Fransa’da Macron’un seçimlerden zaferle ayrılmasının ardından Euro’nun hafta boyunca muhtemelen güçlü seyredeceğini göreceğiz. Diğer taraftan Fed’in Haziran’da faiz artırım olasılığına ilişkin beklentilerin yükselmesi, petrol ve emtia fiyatlarındaki gerileme, Çin ekonomisine ilişkin endişeler ise gelişmekte olan ülke para birimlerinin Dolar ve Euro’ya karşı gerilemesine neden olabilir.
Yurt içinde ise Sanayi Üretim Endeksi, Ödemeler Dengesi İstatistikleri ve Hazine Nakit Gerçekleşmelerini takip edeceğiz.
Sanayi üretiminin (takvim etkisinden arındırılmış) Şubat ayında yavaşladığını görmüştük. Mart öncü verilerinden imalat sanayi PMI verisi artış göstererek genişleme bölgesinin üstüne çıkarken, ihracat güçlü bir artış sergileyerek ekonomik aktivitede toparlanmanın ılımlı süreceğine işaret etmişti.
Ödemeler Dengesi İstatistiklerine baktığımızda ise Şubat ayında birikimli cari açığın 33,7 milyar dolara yükseldiğini görmüştük. Mart ayında ihracat %13,6 artarken, ithalatın %6,9 arttığını ve dış ticaret açığının %10 daraldığını izlemiştik. Cari açık üzerinde olumlu katkı veren bu gelişmeye rağmen turizm gelirlerindeki yavaş seyrin bunu sınırlayarak aylıkta 3,0 milyar dolar, yıllıkta 33 milyar dolar birikimli açık şeklinde gerçekleşeceğini düşünmekteyim.
Ve son olarak Hazine Nakit Gerçekleşmeleri. Bütçe Mart ayında 19,5 milyar TL açık vermişti. 2016 Ocak-Mart döneminde 0,04 milyar TL olan bütçe fazlası bu dönemde 15 milyar TL açığa dönerken; 0,1 milyar TL fazla veren faiz dışı denge 12,3 milyar TL açık vermişti. 2016 ilk çeyreğinde 16,5 milyar TL fazla veren faiz dışı denge ise 3,9 milyar TL fazlaya gerilemişti. 12 aylık birikimli bütçe açığı Mart’ta 44,2 milyar TL’ye yükselirken Bütçe Açığı/GSYH oranı da bir önceki aya göre %1,2’den %1,7’ye yükselmişti. Açıklanacak rakamlardan bozulmanın düzeyini anlamaya çalışacağız.
İyi bir hafta dileklerimle.