1898-1967 yılları arasında yaşamış Belçikalı sürrealist bir ressam olan Rene Magritte’nin, kitaplardan reklam dünyasına kadar birçok yerde adı anılan ve halen Los Angeles Sanat Müzesi’nde sergilenmekte olan bir eseri vardır.
Yukarıda gördüğünüz pipo çiziminden oluşan eserinin hemen altında "Ceci n'est pas une pipe - Bu bir pipo değildir" yazar.
Şaşırtıcı olduğu kadar düşündürücü bir durum değil mi?
Karşısına geçip baktığınız elbette içine tütün koyup tüttürdüğünüz bir pipo değil, sonuçta tuval üzerine sürülmüş bir boya. Ama baktığımız ile gördüğümüz arasındaki farkı bilgi kavramı üzerinden sorgulayan; neyi, ne zaman, nasıl gördüğümüzü tartışan bir eser var karşımızda.
***
Bu yılın başında 6.Ocak’ta 110,984 milyar dolar Merkez Bankası brüt rezervleri o tarihten itibaren azalmaya başlamış ve 28 Nisan’da 102,733 milyar dolara kadar gerilemişti. O tarihten sonra tekrar toparlanarak 16 Haziran’da 109,015 milyar dolara kadar yükseldi. Geçen sene, 17 Haziran 2016’da rezervlerin 120,113 milyar dolar olduğunu hatırlamakta fayda var.
Bu tabloya bir de net uluslararası rezervler üzerinden bir bakalım.
18 Ocak 2002 tarihli Niyet Mektubu ile belirlenmiş Merkez Bankası bilançosundaki brüt döviz rezervleri, brüt uluslararası yükümlülükler ve net uluslararası rezervlere baktığımızda yılın hemen başında 6 Ocak’ta 36,7 milyar dolar olan net uluslararası rezervler 21 Nisan’da en düşük seviyesine 21,759 milyar dolara kadar gerilerken o tarihten sonra tekrar yükselişe geçerek 16 Haziran itibarıyla 30,969 milyar dolara yükseldiği görülüyor. Geçen sene, 17 Haziran 2016’da net uluslararası rezervler 31,695 milyar dolar düzeyindeydi.
Pekiyi, aynı dönemler arasında yurt içi yerleşiklerin Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) nasıl seyretmiş?
6 Ocak 2017 tarihinde 137,378 milyar dolar olan DTH’ların 16 Hazirana gelindiğinde 158,978 milyar dolara kadar yükseldiği görülüyor. Üstelik bu durum, 6 Ocak’ta 3,5967 olan $/TL kurunun 16 Haziran’da 3,5061 $/TL’ye gerilemesine, mevduat faizlerinin yüzde 15’lere dayanmasına rağmen böyle.
Bir de karşı bacağına, yurt dışı yerleşiklerin anılan dönemde ne yaptığına bakalım gelin bir de.
Yurt dışında yerleşik kişilerin 6 Ocak tarihinde 34,363 milyar dolan olan hisse stok miktarı 16 Haziran itibarıyla 47,838 milyar dolara; 26,638 milyar dolar DİBS stok miktarı 31,222 milyar dolara; 908 milyon dolar olan özel sektör tahvil ve bonoları 912 milyon dolara yükselmiş. Piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak hesaplandığında ise hisse senetlerine 2,446 milyar dolar, DİBS’lere 3,435 milyar dolar net giriş söz konusu.
Yapmak istediğim, nereden baktığınıza bağlı olarak bu rakamların “pipo” olup olmadığı tartışmak biraz da. Yerli yatırımcılarla yabancı yatırımcılar tamamen farklı saiklerle hareket ediyor bir kere.
Yerliler TL faizlerinin bulunduğu yüksek seviyelere rağmen hala DTH biriktirmeye devam ediyor. Bunu ne tersine çevirir, sorusunun ilk cevabı banka bilançolarında gizli. Bilançolarının aktif tarafında coşan kredilerin, pasif tarafındaki ana parametresi olan mevduat faizlerindeki coşkunun sakinleşmesi gerekiyor en önce. Yani kredi talebinin durulması gerekiyor. İkinci cevabı ise enflasyonda gizli; enflasyonun gerilemesi lazım. Bu işin rasyonel tarafı; duygusal tarafındaysa ekonomiyi bir tarafa bıraktığımızda siyasetin ve bulunduğumuz coğrafyanın neden olduğu yüksek tansiyonun düşmesi gerektiği gerçeği var.
Yabancıların ne yapacağını ise kestirmeden söyleyebiliriz: Küresel risk iştahı fon akımlarının yönünü belirlemeye devam ediyor.
***
Rene Magritte ile başladığım yazıyı Freud ile bağlayayım.
Sigara ve benzeri alışkanlıkların oral dönemde bir takılmaya işaret ettiğini savunan Freud’un, bir konferans vermek üzere geldiği salona ağzında bir pipoyla girdiğini görenlerin müstehzi gülüşlerine şöyle karşılık verdiği söylenir:
"Bazen bir pipo sadece bir pipodur."
Tüm sevdiklerinizle mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir Ramazan Bayramı geçirmeniz dileklerimle.