Öyle televizyonla çok haşır neşir değildik, bildiğiniz sokak çocuklarıydık. Sokakta oynayamadığım zamanlarda ekran karşısına geçtiğimdeyse iki şeyi izlemekten büyük zevk alırdım. Zevk dediğime bakmayın, o lafın gelişi, aslında tam bir ızdıraptı.
Biri, Pazar sabahları başına topladığı çocuklara origami sanatından örnekler sunan teyzeydi.
Her seferinde yapma hevesiyle oturduğum ekranın karşısından yenilgi alarak ayrılırdım. Değil yapmak, yakalamak bile mümkün değildi. Yıllar sonra duygularıma Cem Yılmaz tercüman olmuştu.
Diğer ızdırabım ise Bob Ross’du. Hepimizi resim yapabileceğimize inandırmıştı; ama ne mümkün. Üstelik her fırsatta “Fırçamızla tuvalimize dokunuyoruz. Çok kolay!.. Korkmadan dokunuyoruz…” demesine rağmen.
***
Bob Ross’un çizerken “Belki de şurada yaşayan küçük mutlu bir ağaç vardır. İşte tam şurada…” dediği gibi haftanın ekonomideki ana gündeminin enflasyon rakamları ve Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu olmasından hareketle “Belki de bu hafta küçük mutlu bir enflasyon vardır” derken yakaladım kendimi.
Perşembe günü açıklanacak Temmuz ayı enflasyon rakamları için son Merkez Bankası beklenti anketinde cari ay beklentisinin yüzde 0,18 artış şeklinde olduğunu görmüştük. Türk-İş’in raporu ise Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarının bir önceki aya göre yüzde 0,71 oranında gerilediğine işaret etmişti. İTO rakamları da muhtemelen bunu teyit edecek. Hatırlayacak olursak, Mayıs ayında yüzde 11,72’ye gerileyen enflasyon Haziran’da 10,90’a kadar çekilmişti. Gıda fiyatları ve döviz kurlarından gelen enflasyonist baskı zayıflarken Temmuz ayında da baz etkisiyle düşüş devam edecek gibi görünmekte.
Merkez Bankası’nın 1 Ağustos’ta yayınlayacağı bu yılın 3. Enflasyon Raporu’ndan ise bir önceki döneme kıyasla enflasyon beklentileri ile gerçekleşmeler arasındaki farklara ilişkin yapacağı değerlendirmeleri; önümüzdeki döneme ilişkin sözlü ve yazılı yönlendirmeleri ile projeksiyonlarını öğreneceğiz.
Elbette tek gündem enflasyon değil. Tuvaline o küçük mutlu ağacı çizdikten sonra “herkesin bir arkadaşı olmalı” deyip yanına bir kaç ağaç daha çizmesi gibi diğer gündem maddelerine de gelin bir bakalım.
Bugün (Pazartesi), Haziran ayı dış ticaret gerçekleşmelerini alacağız. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı geçici dış ticaret verilerine göre, 2017 yılı Haziran ayında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,07 artarak 13,16 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 1,52 azalışla 19,18 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Dış ticaret hacmi yüzde 0,09 azalarak 32,34 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 8,57 azalarak 6,02 milyar dolar olurken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 2,4 puan artışla 68,6’ya yükselmişti. Böylece 2016 yılında 142,8 milyar dolar olan ihracat rakamı 12 aylık birikimli 148,7 milyar dolara; 198,5 milyar dolan ithalat ise 207,2 milyar dolara; 55,7 milyar dolar olan dış ticaret dengesi 58,5 milyar dolara yükselmişti. “Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler” ihracatı 0,97 milyar dolar, ithalatının ise 2,05 milyar dolar olurken “Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler” ithalatı ise 2,53 milyar dolar olmuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Ramazan Bayramı sebebiyle 2 iş günü eksik olmasına rağmen Haziran 2017 ihracatı yüzde 1,8 artışla 12,069 milyar dolar olurken Kasım ayından bu yana 8 aydır artmaya devam etmişti.
Ardından 1 Ağustos’ta TİM’in hemen ertesi günü Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın bu sefer Temmuz ayı ihracat ve dış ticaret gerçekleşmelerini öğreneceğiz. TİM’in yarıyıl değerlendirme toplantısında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, “Temmuz ayında Türkiye ihracat tarihinin en önemli artışının yakalanacağını” söyleyerek ihracat rakamlarının güçlü gelebileceğinin işaretini vermişti.
Yurt dışında ise küresel imalat sanayi PMI verilerinde toparlanmanın seyrini takip edeceğiz. Her ayın ilk Cuma günü olduğu üzere ABD’de Haziran ayı tarım dışı istihdam verileri piyasaların odağında olacak. Piyasa beklentisi 180 bin kişi artış yönünde; ortalama saatlik ücret değişimi ise aylıkta yüzde 0,3 şeklinde.
Haftaya ilişkin beklentiler bu şekilde. Yanılabilir miyiz? Elbette yanılabiliriz; ama Bob Ross’un dediği gibi “Hata diye bir şey yoktur. Sadece mutlu kazalar vardır…”
Mutlu kazaların yaşanacağı güzel bir hafta dileklerimle.