top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Beni Kategorize Etme


Bülent Ortaçgil “beni kategorize etme” derken aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerliği bulunmadığı kişilerden ayrı tutulmak istediğini, genelleme ve kalıplardan uzak durulması gerektiğini sarkastik ifadelerle anlatır şarkısında.

Bireyler olarak böyle muamele görmek istesek de beynimiz kategorize ederek çalışıyor ve algılıyor dünyayı. Yaşanan her bir deneyim kodlanarak ve kategorizasyona tabi tutularak ileride kullanılmak üzere kaydediliyor.

Haliyle herkeste farklı algılar ve görüntüler oluşuyor. Olduğu gibi değil olduğumuz gibi görüyoruz aslında ve bu bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da zorlaştırıyor.

Farklılıkları fark ettiğimiz anda ise anlamaya başlıyoruz.

Bu hafta yurt içi ağırlıklı yoğun bir veri trafiğinde de farklılıkları fark edip anlamaya çalışacağız. Haftanın açılışını 2017 yılı ikinci çeyrek büyüme verileri ile yapacağız. İlk çeyrekte beklentilerin ötesinde yüzde 5,0 yıllıkta yüzde 3,0 büyüyen ekonominin ikinci çeyrekte yüzde 5,4 büyümesi bekleniyor. 2017 yılı büyüme beklentilerinin ortalamasının ise yüzde 4,6 olduğu görülmekte.

Perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu’ndan ise bir sürpriz beklenmiyor. Ağustos’ta enflasyon, yüzde 9,79’dan tekrar çift haneli rakamlara yüzde 10,68’e yükselmişti. Çekirdek enflasyon göstergelerindeki katılık devam ettiği gibi TÜFE-C endeksi yüzde 9,60’tan 10,23’e çıkarak 2007 Mart’ından sonraki en yüksek düzeyine ulaşmıştı. Enflasyondaki seyir, Eylül-Kasım döneminde yüzde 11,0’in üzerinde rakamlar göreceğimize, Aralık ayında ise olumlu baz etkisiyle yılı yüzde 10,5-11 aralığında kapatacağımıza işaret ediyor. Merkez Bankası, bu süreçte enflasyon görünümünde kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşunu değiştirmeyecek gibi.

Pazartesi günü açıklanacak Merkez Bankası Eylül ayı Beklenti Anketi’nde ise TÜFE beklentileri yakından takip edilecek. Bir önceki ankette cari yıl, 12 ve 24 aylık TÜFE beklentileri gerilerken benzer eğilim döviz kuru beklentilerinde de görülmüştü. Cari işlemler dengesine ilişkin bekleyişlerde genişleme devam ederken büyüme beklentisi yüzde 4,1’den yüzde 4,4’e yükselmişti.

Haftanın başında Hazine’nin Ağustos nakit gerçekleşmelerini öğrendikten sonra Cuma günü Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi sonuçlarını alacağız. Temmuz ayı gerçekleşmeleri, vergi gelirlerinin vermiş olduğu katkıyla sınırlı toparlanmaya işaret etmişti.

Cuma günü açıklanacak bir diğer veri Temmuz ayı cari açık rakamı. Temmuz ayında ihracat yıllık bazda yüzde 28,3 artarak 12,6 milyar dolar olurken; ithalat yüzde 46,2 artışla 21,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiş; buna bağlı olarak dış ticaret açığı 8,8 milyar dolar olmuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığının yayınlamış olduğu veriler ise Temmuz ayında turist sayısının yüzde 44,4 artarak 5,075 milyon kişi olduğuna işaret etmişti. Bu göstergeler ışığında Temmuz ayında cari açık beklentimiz 5,7 milyar dolar düzeyinde. Böyle bir gerçekleşme cari açığın yıllıkta 34,3 milyar dolardan 37,6 milyar dolara yükselmesi anlamına gelmekte.

Mayıs ayında işsizlik bir önceki aya göre 30 baz puan gerileyerek yüzde 10,2 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 11,3 olarak gerçekleşmişti. Öncü göstergeler Haziran’da istihdamdaki iyileşmenin devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Nitekim Tüketici Güven Endeksi’nin alt kalemlerinden “Gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısına ilişkin beklenti endeksi” Mayıs ayında 75,3 düzeyinden Haziran’da 70,7’ye gerileyerek işsiz sayısı beklentisinde artış olabileceğini gösterse de Temmuz’da tekrar 74,4’e yükselerek istihdam piyasasındaki iyileşmenin sürdüğüne işaret etmişti. Benzer şekilde mevsim etkisinden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı aynı dönemde sınırlı azalış gösterirken, hizmet, perakende ve inşaat sektörlerine yönelik gelecek üç ay istihdam beklentilerinde artış olduğunu görmüştük.

Güzel bir hafta dileklerimle.


34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page