top of page
Ara

OVP: Yine, yeni, yeniden

Yazarın fotoğrafı: Ali Orhan YalcinkayaAli Orhan Yalcinkaya

Bilimsel bir çalışmada yapılan ve takdim tehir olarak nitelendirebilecek bir hata mite dönüşürse şöyle bir soru sorabiliriz:

Doğru bildiğimiz şeylerin bir son kullanım tarihi var mıdır?

Erich von Wolf isminde bir Alman kimyager yaptığı hatadan bahsedeceğim. Yeşil sebzelerdeki demir miktarını araştırırken, 100 gram ıspanakta 3,5 miligram kadar bulunan demir miktarını 35 miligram olarak kaydeder ve olaylar gelişir. Somutlaştırmak için şöyle bir örnek verilmekte: Her 100 gram ıspanak yediğinizde 1 tane küçük kâğıt atacı yemiş kadar oluyorsunuz.

Olaylar öyle bir gelişiyor ki, çizgi film kahramanı bile yaratılıyor.

Süperman için kriptonit neyi ifade ediyorsa, dostlarına güven verirken düşmanlarının kalbine korku salan Temel Reis için ıspanağın etkisi tam tersidir. Anti-kriptonit mucizevi bir gıdadan söz ediyorum sonuçta.

İşte bu efsanevi hata, rakamların doğruluğunun kontrol edildiği 1937’deki bir deneye kadar sürer. Ispanakta bu kadar demir olmadığı gerçeği bilim dünyasını sallarken, insanlar bunu pek de umursamıyor. Doğru bildiği şeylerin son kullanma tarihi olduğunu kabullenmek istemiyor insan nedense.

***

Yanılıyor olabilirim ya da bana öyle geliyor olabilir, Orta Vadeli Plan (OVP) örneğinde olduğu gibi, temel makroekonomik göstergelere ilişkin tahminler açıklandığında ekonomi ile ucundan köşesinden ilgilenenler tıpkı ıspanak örneğinde olduğu gibi dalgalanırken, diğerlerinin pek de umurunda olmuyor.

Dalgalanırken bir taş atıp biraz da dalgalandırayım

Dün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından detayları açıklansa da OVP ile ilgili temel makroekonomik göstergelere ilişkin bazı tahminleri Başbakan Binali Yıldırım’ın gündeme dair yaptığı değerlendirmelerin satır aralarından öğrenmiştik.

Büyüme ile ilgili revizyonlar yukarı yönlü

İlk açıklanan OVP’de 2017 için yüzde 4,4, 2018 ve 2019 için yüzde 5,0 olan büyüme tahminlerinin 2017 ve sonraki üç yıl için yüzde 5,5 seviyesinde olacağını söyledi. 2017’nin ilk yarısı itibariyle yüzde 5,1 düzeyinde gerçekleşen büyümeye ilişkin üçüncü çeyrekte baz etkisiyle yüzde 7’nin üzerinde bir büyüme, son çeyrekte yüzde 3-4 bandına bir büyüme olabileceğini söylemekte bu tahmin.

Enflasyon ile ilgili revizyonlar yukarı yönlü

Önceki OVP’de 2017 için yüzde 6,5, 2018 için yüzde 5,0 olan enflasyon tahminlerinin de açıklanacak yeni OVP’de 2017 için yüzde 9,5, 2018 için yüzde 7,0 seviyesinde öngörülmekte olduğu anlaşılıyor. Ben, enflasyonda gidişatın Eylül-Kasım döneminde yüzde 11,0’in üzerinde seyredeceğini, Aralık ayında olumlu baz etkisiyle yılı yüzde 10,5-11 aralığında kapatacağı yönünde olacağına düşünmeme rağmen OVP’den yılın son ayında tek haneye sert bir iniş olacağı anlaşılıyor. 2018 için ise baz etkisiyle beraber yüzde 7,0 seviyelerine kadar gerileme yaşanıp yaşanmayacağını ise enerji fiyatları ve gıda komitesinin fiyatlara yönelik alacağı önlemlerin etkinliği belirleyecek gibi.

İşsizlik ile ilgili revizyonlar yukarı yönlü

Önceki OVP’de 2017 için yüzde 10,2 olan işsizlik beklentisinin yeni OVP’de yüzde 10,8, 2018 için yüzde 10,1 ve 2019 için yüzde 9,8 olan tahminlerin ise sırasıyla yüzde 10,5 ve yüzde 9,9 şeklinde yukarı yönlü revize edileceği anlaşılıyor.

Kamu Maliyesi yönetimine ilişkin detaylar daha ilgi çekici

Merkezi Yönetim bütçe açığının milli gelire oranının 2017’de yüzde 2,0'ye ulaşması, 2018 ve 2019’da yüzde 1,9 ve 2020’de yüzde 1,6 ile sınırlı daralması öngörülüyor.

Ama asıl önemli husus yukarıda değindiğim yüksek büyüme hedefini yakalamak için harcamalarda gaz kesilmeyecek olması.

Faiz dışı harcamaların önümüzdeki 3 yıl boyunca ortalamada yüzde 10 artacağı öngörülmüş. Bu artış nereden karşılanacak diye baktığımızda ise onun da cevabını Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıklamalarından öğrendik:

  1. Finans sektöründen alınan kurumlar vergisi yüzde 20'den yüzde 22'ye yükseltiliyor.

  2. Binek otolardan alınan motorlu taşıtlar vergisi yüzde 40 arttırılıyor

  3. Gelir vergisi tarifesinin üçüncü dilimine yönelik oran 27'den yüzde 30'a çıkartılıyor

  4. Şans oyunlarından alınan vergi yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltiliyor

Böylece harcamalardaki artış telafi edilecek.

Ana tabloda temel senaryonun dayanağı, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişinin artarak devam edeceği varsayımı. Olur da ters rüzgârlara kalırsak büyüme hedefini tutturmak için yük yine harcamalarını artırmak zorunda kalacak olan kamunun omuzlarında olacak.


 
 
 

© AOY 2014

bottom of page