top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Sıkı can iyidir


Öyle dünya kadar oyuncağımız yoktu. Telefon, tablet, bilgisayardan hiç bahsetmiyorum bile. Televizyon deseniz, o da tek kanal akşamları başlıyor; dolayısıyla tek eğlencesi sokak olan çocuklardık. Hayat sokaktaydı bizler için. Güneşin tam tepemizden baktığı saatte sokağa çıkmak istediğimde, izin vermeyen anneme “canım çok sıkılıyor ama” diye isyan ettiğimde “sıkı can iyidir” diye karşılık verirdi. Ya oturur kitap okur ya da kız kardeşimle oyunlar icat ederdik.

Bugünün anne babaları olarak bizler ise devamlı çocuklarımızı meşgul etmek derdindeyiz. “Canım sıkılıyor” demelerine fırsat bile vermiyoruz hani neredeyse. Sıkıntılarını giderecek yeni bir oyuncak, cep telefonu, tablet ya da televizyon kumandası acil durumda kullanılmak üzere hep kenarda hazır bekliyor.

Sorunu böylesi yaklaşımlarla çözmek doğru mu peki?

Can sıkıntısını verimli hale getirmenin en doğru çözüm olduğu belirtiliyor. Örneğin çocuğa yeni bir oyuncak çadır almaktansa bırakın sıkıntılarından çözüm üretsin deniliyor. Evdeki çarşaflarla kendi çadırını yapmaya çalışsın ki problem çözmek konusunda düşünmeye başlasın ve sıkıntıdan düşünme aşamasına geçebilsin. Bu, sadece çocuklar için değil yetişkinler için de geçerli. Bizi uyaran, sürekli meşgul olmamızı sağlayan şeylerden uzaklaştığımızda daha fazla düşünmeye ve yaratıcı olmaya başlıyoruz.

Meğer bir bildiği varmış annemin.

Neden mi anlattım bunları?

Beklenmedik bir hastalık nedeniyle gündemden ve güncelden koptuğum şu 20 günde bırakın yaratıcı olup bir şeyler yazmayı, tam tersi, sıkıntılardan uzaklaşmak için hep başka şeylerle meşgul olsun istedim zihnim. Hatta keşke beynim sürekli internete bağlı olsaydı bile dedim ne yalan söyleyeyim; ama ne mümkün?

Oysa mümkünmüş!

Nesnelerin İnterneti, çevremizdeki pek çok elektronik cihazı internete bağlayarak onlara ”akıllı” payesini verirken, Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi’nden bir ekip de insan beynini gerçek zamanlı olarak internete bağlayarak aynı payeyi ona da vermiş.

Brainternet” adı verilen proje ile ilk kez insan beyni gerçek zamanlı olarak internete bağlanmış.

***

Yazıya can sıkıntısı ve hiçbir şey yapmak istememe halinden girmiş olsam da piyasalar ve veri akışı buna izin vermiyor, aylaklığa vuramıyorsunuz.

İşte bu akış içerisinde bu hafta yurt içinde takip edeceğimiz iki kritik veriden ilki Pazartesi günü açıklanacak olan sanayi üretim endeksi olacak.

Ağustos ayında ihracat yüzde 12,3 artışla 13,3 milyar dolar, ithalat ise yüzde 15,3 artışla 19,2 milyar dolar olurken, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sanayi PMI verisi Ağustos’ta 53,6 olan Temmuz verisinin üzerinde 55,3 olarak gerçekleşmişti. Bu sonuç Mart 2011'den bu yana en güçlü seviye olduğu gibi aynı zamanda 50,8 olan uzun vadeli ortalamanın da belirgin üzerindeydi. İmalat sektörünün yeni siparişleri üst üste altıncı ay olacak şekilde Ağustos’ta artarken, büyüme Temmuz’a göre hızlanmış ve Haziran’da kaydedilen son 76 ayın en yüksek düzeyine çok yakın gerçekleşmişti. Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi Ağustos’ta 80,58 değerinden 78,53 değerine gerilerken, TÜİK’in açıkladığı Tüketici Güven Endeksi’nin ise yatay seyretmişti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış reel sektör güven endeksi Ağustos’ta 120 baz puan artarak 2011 yılının Eylül ayından sonraki en yüksek düzeyine çıkarken, üçüncü çeyreğin önceki iki çeyrekten daha güçlü seyrettiğine işaret etmişti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise yıl ortalamasının hafif altında kalmıştı. Bu gelişmeler ışığında Ağustos verisinde bayram etkisiyle sanayi üretiminin hız kesecek olsa da artacağını görülüyor. Takvim etkisinden arındırılmamış veride piyasa tahmini yüzde 2,2 olurken, arındırılmış veride yüzde 4,9 şeklinde. Temmuz ayında yıllık bazda takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretimi yüzde 25,7, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise yüzde 14,5 seviyesinde gerçekleşmişti.

Cuma günü açıklanacak olan Ağustos ayı Cari İşlemler Dengesine ilişkin açık beklentimiz ise 1,7 milyar dolar düzeyinde (piyasa medyan tahmini 1,578 milyar dolar). Böyle gerçekleşmesi halinde cari açık yıllıkta 37,4 milyar dolara hafifçe yükselirken, cari açığın GSYH'ya oranını da yüzde 4,4'e çıkmış olacak. OVP’de cari işlemler açığı / GSYH oranı 2017 gerçekleşme tahmini yüzde 4,6 şeklinde 2018 için ise yüzde 4,3 olarak öngörülmüş durumda.

Güzel bir hafta dileklerimle.


26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page