Hatırladınız değil mi başlıktaki sloganı?
Bana, nedense hafiften korkutup tehdit edermiş gibi geliyor. “Ayağını denk al, yoksa…” der gibi.
Başkasında karşılığı tam tersi olabilir. “Bu kadar ciddiye almaya gerek yok, sonuçta gelecek geldiğinde şimdiki zaman olacak ve gelecek yine gelecekte duracak.” diyebilir.
Sonuçta nereden baktığımıza bağlı olarak değişiyor.
Ekonomik öncü göstergeler de bir gün gelecek olan gelecekten haber veriyor.
Öncü göstergeler, ekonomideki dalgalanmaların kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareket ediyor. Elbette dalgalanmaların uzunluğu ve derinliği farklılık göstermekte; ama şunu biliyoruz en azından: Her ekonomi genişleme dönemi sonunda zirveye ulaşarak, duraklama evresine girer, ardından dibe doğru inişe geçer, o noktaya vardıktan sonra tekrar genişleme evresine girer. İşte, ekonomide bazı değişkenler diğerlerinden daha önce yükselmeye ve azalmaya başladığından bu değişkenleri kullanılarak genel eğilim belirlenmeye çalışılır.
“Basit” bir göstergeye bakarak ekonomik durum ve eğilim hakkında kim bilgi sahibi olmak istemez ki? Enflasyon, büyüme, işsizlik oranı, gelir dağılımı, ihracat, döviz kuru gibi göstergelere bakıp genel ekonomik durum ile ilgili bir yorum yapabilmek kimilerine zor gelebilir. Bazıları iyi, bazıları kötü görünebilir. “Ekonomik durum nasıl?” sorusu bir tek rakam ile cevaplanabilir mi?
Ekonomilerdeki dönüş noktalarını önceden belirleyebilmek amacıyla 1970’lerde oluşturulan OECD Bileşik Öncü Göstergeler Sistemi, ekonominin mevcut ve kısa dönemli geleceğine ilişkin analizlere olanak sağlaması açısından ekonomiyle ilgilenenler için önemli bir araç.
Büyüme çevrimleri, iktisadi faaliyetin uzun dönemli eğilimi etrafındaki dalgalanmaları ifade etmekte. Literatürde, potansiyel ve üretim seviyesi arasındaki fark çıktı açığı olarak isimlendirilirken, çıktı açığındaki dalgalanmalar iş çevrimi olarak ifade edilmekte. Pratikte, iş çevrimleri doğrudan gözlemlenebilen bir değişken değil; ancak, büyüme çevrimleri yaklaşımını benimseyen OECD sistemi çerçevesinde elde edilen bileşik öncü gösterge endeksinin iş çevrimlerini yansıtmakta iyi olduğu düşünülmekte.
Merkez Bankası'nın (TCMB), ekonomik faaliyetteki dönüş noktalarını önceden görebilmek amacı ile OECD tarafından ortak yürütülen çalışma sonucunda oluşturduğu Ekonomik Faaliyet için Bileşik Öncü Göstergeler Endeksi (MBÖNCÜ-SÜE) geçen hafta yayımlandı.
MBÖNCÜ-SÜE’yi oluşturan göstergeler şunlar:
- Elektrik Üretim Miktarı
- Satış Miktarı ile Ağırlıklandırılmış Hazine İhalesi Faiz Oranı
- Ara Malları İthalatı
- TCMB İktisadi Yönelim Anketi
- Mamul Mal Stok Miktarı ile İlgili Soru4
- TCMB İktisadi Yönelim Anketi
- Toplam İstihdam Miktarı ile İlgili Soru
- TCMB İktisadi Yönelim Anketi
- İç Piyasadan Alınan Yeni Siparişlerin Miktarı ile İlgili Soru
- TCMB İktisadi Yönelim Anketi
- İhracat Piyasalarından Alınan Yeni Sipariş Miktarı ile İlgili Soru
Yorumuna gelecek olursak MBÖNCÜ-SÜE’de Aralık sonu itibarı ile yıllık değişim yüzde 4,7 seviyesine gerilerken, Eylül 2017’den beri görülen en düşük seviyeye işaret etti. GSYH’nın bileşik öncü göstergeler endeksini takip etmesi beklendiğinden, önümüzdeki çeyreklerde yıllık GSYH büyümesinin yavaşlama bölgesine geçeceği sinyali veriyor.
Göreceğiz, sonuçta gelecek de bir gün gelecek.
Sahi sormayı unuttum, size ne gibi geliyor bu slogan?
“Ayağını denk al” der gibi mi, yoksa “gelecek yine gelecekte duracak” der gibi mi?
Güzel bir hafta dileklerimle.