Bir büyük şairin şiirlerini, yalnızca kitaplarda okumakla kalmayıp kendi sesinden işitmenin mutluluğunu yaşamıştım Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti’yi aldığımda. Kayıtları, şairin kız kardeşi Füruzan Yolyapan teslim etmiş yayınevine.
Bir yılbaşı eğlencesi sırasında kaydedildiği tahmin edilen kayıtların takdimi “Sesli antoloji başlangıcı olarak, Orhan Veli size birkaç şiiri okuyacak” diyerek yapılıyor. Ardından şairin sesi girer:
“Başlıyorum.
İlk şiir ‘Güzel Havalar’.
Eski bir şiir.
.
.
Beni bu güzel havalar mahvetti
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden…”
Kendisini mahveden havaların şiirini Nisan 1940’da yazmış Orhan Veli.
Soldan Sağa: Sait Faik Abasıyanık - Orhan Veli Kanık - Bedri Rahmi Eyüboğlu
Hayatın garip bir tesadüfü olsa gerek savaşın yarattığı hüsranı, düş kırıklığını, ekonomik ve sosyal sıkıntıları anlatan 20. yüzyıl modern şiirinin öncülerinden kabul edilen T.S. Eliot 1922'de yayımlanan Çorak Ülke (The Waste Land) şiirine de “Ayların en zalimidir Nisan…” diyerek başlar.
***
Seneye başlarken işlem önceliğinin enflasyon ile cari açıkta olacağını anlatmaya çalışmıştım.
Mart-Nisan aylarında tüketici enflasyonunun tek haneye gerileyeceğini, sonrasında çift hanelerde seyrederek yılın son çeyreğinde tekrar tek hanelere ineceğini düşünmekteydim. Geldiğimiz noktada ise açıklanan veriler bunun ancak son çeyrekte olabileceğini söylüyor; ama onun da önünde engeller var.
Merkez Bankası’nın Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu, tüketici fiyatları üzerinde üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskılarının bir önceki aya kıyasla artarak güçlendiğine işaret ediyor. Bu ifadeden hareketle, iç talebin gücünü koruyacağı her gelecekte TÜFE’de üretici fiyatları kaynaklı bir baskı göreceğimizi söylemek yanlış olmayacak. Aklınıza, iç talebin gücünü koruyacağı ne malum, diye bir soru gelebilir. Açıklanacağı söylenen paketler, teşvik tedbirleri ile amaçlananın faizleri düşürerek ekonomide ivme kaybının yaşanmaması.
Cari açıkta durum nedir, diye soracak olursanız Çarşamba günü açıklanacak Şubat gerçekleşmelerine ilişkin beklentimiz aylıkta 4,1 milyar dolar açık düzeyinde. Bu durumda açık yıllıkta 53,2 milyar dolara yükselmiş olacak. Geçtiğimiz hafta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) geçici dış ticaret verilerine göre, Mart ayında ihracat 15,60 milyar dolar, ithalat 21,42 milyar olurken, dış ticaret açığı 5,82 milyar dolar olarak açıklandı. TİM verilerine göre ise Mart’ta ihracat 15,10 milyar dolar olarak gerçekleşti. TİM ile GTB verisi arasında altın ihracatı kaynaklı fark olmakla birlikte GTB verileri altın ithalatının yüzde 10,89 artışla 1,63 miyar dolar olduğuna işaret ediyor. Dış ticaret açığı arttığı gibi net altının olumsuz etkisi Mart ayında da devam ediyor. O nedenle cari açıktaki bozulmanın süreceğini söylemek yanlış olmaz.
İyi bir öncü gösterge olduğunu düşündüğüm kredi hacmindeki seyir ise kamu bankalarıyla özel bankalarının ayrı telden çaldığını söylüyor. Kamu bankalarının kredileri artarken özel bankaların kredileri daralıyor. Sektörün yılbaşından bu yana kredileri ortalamada yüzde 13,1 düzeyinde.
Bir başka öncü gösterge olan Mart ayı imalat sanayi PMI verisi, 55,6 puandan 51,8 puana gerileyerek imalat sanayinde genişlemenin sürse de hız kaybettiğine işaret ediyor. Ara malı ithalatının hız keserek yüzde 13,19 artışla 16,041 milyar dolar olması da sanayi üretiminde yavaşlama göreceğimizi düşündürüyor. Tüketici tarafında da durum çok farklı değil.
Nisan ayına girerken işaretler ekonomide bir ivme kaybı olduğu yönünde.
Güzel bir hafta dileklerimle.