top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Değil, vallahi değil!


Madem bütün bir yıl ekonomik veriler ve gelişmeler üzerine siyasete bulaşmadan yazılar yazacağım, neden 2018 yılının ilk yazısını iç ve dış siyasete ayırmıyorum, diyerek şöyle bir öngörüde bulunmuştum:

2019 yılında yapılması planlanan ve referandumda birlikte düzenlenecekleri hüküm altına alınan Başkanlık ve milletvekilliği seçimlerinden en az birinin bu yıl yapılması kaçınılmaz görünüyor ve bu noktada da tercih Başkanlık yarışının neticesini önce almak yönünde olacaktır diye düşünüyorum. Seçmeni ‘ekonominin düzelmesi için önce istikrar gerekir, bu nedenle de gelin birliğin temsilcisi olarak etrafımda kenetlenin’ diyerek ikna yoluna gitmek isteyecektir."

3 Kasım 2019’da yapılması planlanan seçimin 26 Ağustos’ta yapılması teklifini duyunca Hayali’nin “ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler” dizeleri düştü aklıma. Denizin içinde yaşayıp da denizin varlığından habersiz olan balıklar gibi hissettim kendimi. Seçime ilişkin o kadar alamet olmasına rağmen şaşırdım. Sonra, yine Orhan Veli’yi hatırladım.

“Harem’de otobüsten indikten sonra Üsküdar’a doğru yürür Orhan Veli. Amacı oradan kalkan bir motora binip, Beşiktaş’a ulaşmaktır. Kısa süren yolculuk sırasında İstanbul’u ne kadar çok özlediğini daha iyi anlar...

Motor iskeleye yaklaşırken, bir ön önce kıyıya çıkmak için hamle yapar. Köşeleri oldukça aşınmış olan iskeleye önce sol adımını atar atmasına ama kendini motorla iskele arasında bulur. Sol eliyle iskeleye, sağ eliyle motora tutunur. Çevredekiler ve motordakiler motorun iskeleye çarpmasını ve arada sıkışmasını önlemeye çalışırken, O, kahkahalarla gülmeye başlar. Önce kalçalarına kadar girdiği denize, sonra gökyüzüne bakar. Ardından kendisini kurtarmaya çalışanlara iki soru sorar:

"Her gün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?"

Yarı beline kadar suyun içine girmiş, üstelik sıkışıp ezilme riski yaşamasına rağmen iyimser kalabilmiş; ama o da bir yere kadar…

Değil, vallahi değil; Bir iş var bu işin içinde.” demiş.*

O gün Orhan Veli’yi hatırlamam boşuna değil, vallahi değil. Nitekim teklif edilenden daha da erken bir tarihe, 24 Haziran 2018’e alındığını öğrendik seçimlerin.

***

Bir öngörüde daha bulunma hakkım olsa onu da şöyle kullanırdım:

Bu seçimin belirleyicisi ekonomi olacak.

Aşağıdaki üç grafik çok fazla yoruma yer bırakmıyor.

İlk grafik Mahfi Eğilmez’in tespitine ilişkin. Büyüme oranı ile iktidar partisinin oy oranı arasında aynı yönde giden bir ilişki söz konusu.

İkinci grafikte ise iktidar partisinin oy oranı ile dolar kuru arasındaki bağlantıyı ortaya koymaya çalıştık. 1 Kasım 2015 seçimleri hariç iktidar partisinin oy oranı ile dolar kuru arasında ters yönlü bir ilişki olduğu görülüyor.

Ve son grafikte ise iktidar partisinin oy oranı ile tüketici enflasyon arasındaki bağlantıyı araştırdık. Oradaki bulgularımız da dolar kuruna benzer bir seyir göstermekte. İktidar partisinin oy oranı ile enflasyon arasında ters yönlü bir ilişki söz konusu.

Güzel bir hafta dileklerimle.

(*) https://www.nadirkitap.com/kanik-sadigim-biri-orhan-veli-m-seref-ozsoy-kitap6626462.html


18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page