Fransız yazar ve filozof Denis Diderot 1768’de “Eski Ropdöşambırımdan Ayrılmanın Pişmanlıkları” adıyla bir makale kaleme alır ve ilk defa 1772’de yayımlanır. Aydınlanma hareketinin en bilinen filozoflarından birini böyle bir makale yazmaya iten nedir peki?
Diderot’un yaşadığı maddi sıkışıklığı duyan Rus imparatoriçesi Büyük Catherine, 1765 yılında onun kütüphanesini satın alır ve 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek bu sıkışık durumdan kurtulmasını sağlar.
Sorun da bu noktada, Diderot’a yeni bir ropdöşambır hediye edilmesiyle başlar. Önce ropdöşambırın yazı masasıyla uyumsuz olduğunu fark eder filozof. Aldığı yüklü paranın vermiş olduğu rahatlıkla yazı masasını değiştirmeye karar verir ilkin. Bunu evinin yeni ropdöşambırla uyumlaştırılması süreci takip eder. Koltuk, halı, sandalye ne varsa yenileriyle değiştirilirken bu elde avuçtakilerin de yitip gitmesine ve borçlu hale gelmesine neden olur filozofun. Eskilerin efendisiyken, yenilerin kölesi olur adeta. İşte, böylesi bir tüketim çılgınlığı yazdırır bu makaleyi. Tüketim sarmalından bahseden ilk kişi olduğu için de bir kavram olarak Diderot Etkisi ortaya çıkar.
Filozof Diderot’un elde avuçta ne varsa kaybetmesinin psikolojik arka planında kendi içindeki ve çevresindeki parçaları birleştirerek, onları tam ve bütün olarak algılama gayreti olduğu söylenir. Tıpkı bir şarkıda ya da kitaptaki sözler parça parça bir anlam ifade etmezken sözcüklerin bir bütün içerisinde algılandığında bir anlam kazanması gibi.
Bütünün, parçaların toplamından daha fazla anlam ifade etmesinden hareketle önce küresel düzeyde ne olduğuna bir bakalım istedim ben de.
Hafta içerisinde IMF’in G-20 zirvesi için hazırladığı rapor ticaret savaşlarının ve Brexit’in olası etkilerini sıralamaktaydı. Ticaret savaşları aşağıdaki grafikte 5. Seviye olarak belirtilen düzeye çıktığında, yani “tüm cephelere yayıldığı” durumda dünya ekonomisinin büyümesine etkisinin yılda 0,8 puan daralma yönünde olacağını söylüyordu. Çin Devlet Başkanı, Amerikan ürünlerinin Çin’den alımlarını artırma sözü verirken, Trump da 90 gün süreyle Çin ürünlerine ek vergi getirmeyeceğini belirtti. Trump ve Xi Jinping’nin G-20’deki zirveden uzlaşı ile ayrılmaları piyasalara rahat bir nefes aldıracak.
Piyasaları rahatlatan bir diğer gelişme ise ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın, Fed'in politika faizinin şu anda sağlıklı ABD ekonomisini ne hızlandıran ne de frenleyen seviye tahminlerinin "hemen altında" olduğunu belirten iyimser mesajlarıydı. Bu, üç yıllık sıkılaştırma döngüsünün sona yaklaşmakta olduğunun sinyali olarak yorumlanırken, Fed’in Ekim ayı toplantı tutanakları da Powell’ın açıklamalarını destekler nitelikteydi. Bu yılın son toplantısında yeni bir faiz artırımının gerekli olduğu konusunda üyeler mutabık kalırken, bu noktadan sonra artırımların nasıl devam edeceği ve nerede duracağı konusunda Fed üyelerinin belirsizlik gördüğüne işaret etti. Oysa daha bir ay önce Fed Başkanı yaptığı konuşmada, politika faiz oranının nötr seviyeden "çok uzakta" olduğunu ve Fed'in bu seviyenin ötesinde bile politikasını sıkılaştırabileceğini belirtmişti.
Bu olumlu tabloya Türkiye de bugün açıklanacak enflasyon rakamları ile eşlik edecek gibi görünüyor.
TÜFE’nin öncülerinden biri olan Türk-İş’in Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı verisi Kasım’da aylık bazda yüzde 1,22 artarken, yıllık enflasyonun yüzde 24,28’den yüzde 23,94’e gerilediğine işaret ederken, bu gelişmede fiyat indirimlerinin etkisinin belirleyici olduğunu görmüştük. İstanbul Ticaret Odası, Ücretliler Geçinme Endeksi ise Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 0,24 azalırken, yıllık bazda yüzde 18,61 artış kaydetti. TCMB Beklenti Anketi Kasım’da yüzde 0,88’lik artışa işaret ederken, 2003 yılından bu yana Kasım ayı gerçekleşmelerinin ortalaması yüzde 0,96 artış şeklinde. Foreks anketinde ise aylık medyan tahmin yüzde 0,66 azalış yönünde ki, bu doğrultuda bir gerçekleşme yıllık enflasyonun yüzde 25,24’ten yüzde 22,58’e gerilemesi anlamına geliyor.
Hafta sonu açıklanan Ticaret Bakanlığı Kasım ayı geçici dış ticaret verileri ihracatın bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 oranında artarak 15,532 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek Kasım ayı gerçekleşmesine işaret ederken, ithalat yüzde 21,5 oranında azalarak 16,136 milyar dolar oldu. Rakamlar, Ekim ayında 2,5 milyar dolar fazla vermesini beklediğimiz Ödemeler Dengesinin Kasım’da da 0,2 milyar dolar fazla verebileceğini düşündürüyor ki bu durumda 12 aylık açık 35 milyar dolara kadar gerilemiş olacak.
“Yeni bir referans noktası, diğer tüm referans noktalarının değerini yitirmesine neden olur” düşüncesini eksene alarak başladığım yazıyı, söylenişi kendisinden daha karizmatik olan ropdöşambır ile ilgili bir tespitimle bitireyim:
Türk filmlerinde kahramanlardan birinin üzerinde ropdöşambır varsa, bilin ki kötü şeyleri daha görmediniz.
Güzel bir hafta dileklerimle.