Bir dövüş sanatları öğrencisi hocasına şöyle sorar:
"Dövüş sanatlarındaki yeteneklerimi arttırmak, sizin öğrettiklerinizin yanında bana ders verecek başka bir hocadan da yardım almak istiyorum. Bu konuda sizin düşünceniz nedir?"
Üstat şöyle cevap verir:
"İki tane tavşanın arkasından koşan avcı, eve eli boş döner."
***
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 17 Ekimde “2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi Bilgilendirme” toplantısında bütçeye ilişkin paylaştığı detaylara göz atarken aklımda yukarıda anlattığım mesel vardı.
İki tane tavşanın peşinde koşar bir haldeyiz.
Bütçeyi, Yeni Ekonomi Programındaki (YEP) makroekonomik hedeflerden bağımsız düşünmemek gerekiyor. Hedeflerin gerçekçi, içsel tutarlılığa sahip olup olmadığına ilişkin sorularını bir kenara bırakacak olursak YEP’te 2020 yılı içinde büyümenin yüzde 5, enflasyonun yüzde 8,5 olacağı öngörülüyor.
Bu rakamları aklımızda tutarak 2020 Bütçe Teklifine baktığımızda, giderlerin bir önceki yıla göre yüzde 14 artacağı bekleniyor. Büyüme ve enflasyon hedefleri ile uyumlu bir artış. Faiz dışı giderlerdeki artış oranında da bu durum korunuyor.
Bütçede kontrolün kaybedildiğinin faiz giderlerindeki artıştan görüyoruz. Faiz giderinin bütçe içerisindeki payı yüzde 12,3’ten yüzde 12,8’e yükseldi. Bir başka şekilde ifade edecek olursak 2019 yılında vergi gelirlerinin yüzde 15,5’i faiz giderlerini karşılarken, 2020’de bu oran yüzde 17,7’ye yükselecek.
Gelirlerin artış hızına baktığımızda ise oran yüzde 8,7. Yani hükümet “ben harcamaya devam edeceğim” diyor.
957 milyar TL olarak öngörülen bütçe gelirlerinin 785 milyar TL’si vergi gelirleri, 172 milyar TL’si ise diğer gelirlerden oluşuyor. Vergi gelirlerindeki artış yüzde 3,7 ile bütçeye göre mütevazı kalmış durumda. Ekonominin hızlanacağı düşünülen bir yılda vergi gelirlerindeki artışın hızının bu düzeyde kalmış olması aslında reel sektördeki sıkıntının ve toparlanmanın uzun süreceğinin de bir itirafı.
Bu bahiste söylenecek bir diğer husus da dolaylı vergilerin can simidi olmaya devam edeceği. 2018 yılında dolaylı vergiler vergi gelirlerinin yüzde 63’ünü oluştururken, 2019 yılında bu oran sadece 1 puan gerileyebilmiş görünüyor.
Dikkat çeken bir diğer ilginç detay ise diğer gelirler kalemindeki artışın yüzde 38,7 öngörülmesi. Geçtiğimiz yıl 107,8 milyar TL olarak gerçekleşen bu kalem, 2019 Eylül ayı itibari ile 114,5 milyar TL düzeyinde. Bu gelir kaleminin neleri kapsadığını merak edenler olabilir: Teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, bağışlar ve yardımlar, faizler, paylar ve cezalar, sermaye gelirleri ve alacaklardan tahsilatları içermekte.
Özetle, 2020 yılında hedeflerin peşinden koşarken bütçe özelinde sadece gerçekleşmeleri değil, kamunun yönetiminde söz sahibi olduğu kurumlardan gelecek temettü, ihtiyat akçesi, yeniden değerleme hesabı vb. konuları da konuşmaya devam edeceğimiz görülüyor.