işyerim ortaköy'deyken öğlenleri sahilde oturup kahvemi, çayımı içerken karşı kıyıya bakar ve "bundan 200-300 sene önce, şimdi benim oturduğum yerden karşıya bakan adam ne görür, ne düşünür?" diye merak eder, hayal kurardım. ama nedense 200-300 sene sonrasını düşünmezdim...
----------------------o------------------------
ptt’nin kuruluşunun 146. yıldönümü olan 23 ekim 1986 tarihinde başlatılmış ve 1 yıl sürdürülmüş ”2000 yılına mektup” kampanyası vardı. o zamanki amacı vatandaşlara mektup yazma alışkanlığını kazandırmak ve mektup kavramını toplumda daha canlı tutmaktı. şimdi dönüp bakınca, internet ve e-mail var. apartmanlarımızdaki posta kutuları artık kredi kartı ekstreleri için kullanılıyor...amacını bayağı bir ıskalamış yani kampanya.
neyse mevzu bu değil... 2000 yılına gelindiğinde o kampanyadan adrese teslim edilemeyen tek mektup ise istanbul aksaray’daki ptt merkezinden, 27 Ekim 1987 tarihinde postaya verilen ve zarfında ”ilk türk uzay adamına verilecektir” ibaresi bulunan mektuptu. normal değil mi? biz her yere yayan gidebilirdik oysa ki...sonra kazak asıllı toktar abubakirov’a verilmesine karar verilmişti.
o mektubu yazan çocuktaki geleceğe dair müthiş hayal gücü ve fikir acaip çarpmıştı beni...
-----------------------o-------------------------
o nedenle bir yandan geçen günlere dair bloga birşeyler not düşerken diğer yandan da dün akşam dostlara sorduğum sorularla geleceğe umutlar, hayaller fırlatıyorum.