top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

radikal


radikal kabuk değiştirdi. sanki gazete değil de dergi okuyormuş gibi oluyorum. günlük olarak hazırlanan ve haberlerin yüzeysel işlendiği bir yayını değil de daha derinlikli şeyleri okuduğum hissini veriyor. ilk sayfayı çevirip de karşımda met-üst karikatürü görmek bile sonraki sayfların keyifle okunacağının habercisi sanki. hayat eki ise çok güzel olmuş. sırrı süreyya önder gazetenin/derginin en büyük keşfi benim için. ilk yazısında döktürmüştü:

yazı yazmanın hayati bir şey olduğunu çok küçük yaşlarda kavramıştım.

babam arzuhalciydi. muradı gözünde kalan, kanı hep içine akan, muktedirler karşısında yutkunmaktan başka bir şey yapılamayan bir coğrafyada dertlilere dilekçe yazardı.

yazmadığı günler, ekmeğimizin azaldığı günlerdi.

ben babamın yanında çıraklık ederdim. hükümet konağının karşısına süphaneke boncuğu gibi dizilmiş bir sıra arzuhalciye çay söyler, su getirirdim.

dert dinlemeyi de o yaşlarda öğrendim, dertlerin kâğıda nasıl döküldüğünü de...

kaleminden kan damlayan arzuhalciler pek makbuldü.

bir abdo vardı mesela. şikâyet için gelen köylüyü şöyle bir süzer, değme psikiyatriste taş çıkartacak bir hızla psikanalizini yapardı. muhtemelen bir tarla ya da davar meselesinden çıkan basit münakaşa için köylüyü ilk cümlede sersemletirdi.

cümle basit, kısa ve etkiliydi.

“astırayım mı şerefsizi?” derdi. köylü daha o anda hasmını darağacında görmenin hazzına erişir ve o yılın mahsulünü abdo ile paylaşacak kıvama gelirdi.

abdo, dünyanın en mühim işini yapan bir adamın tavrıyla daktiloyu önüne çeker, kâğıdını takar ve davacıyı soğutmadan sorardı: pekâlâ, istida mı yazayım, arzuhal mi, dilekçe mi?

o zamanlarda tüketici bilinci daha kavram olarak bile yok ama olsun, köylü yine de “farkı ne?” diyerek sorardı. abdo gayet somut olarak farkı açıklardı: “iki lira, dört lira, altı lira!”

abdo hiçbir davalıyı astırmadı ama ben bu halkın ‘ortalama’ bir halk olduğunu onun sayesinde öğrendim. çünkü zengini de fakiri de hep dört liralık seçenekte karar kılarlardı.

17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page