2000 yılından beri her yıl, o yılın kültür iklimini yansıtan bir renk seçen Pantone Renk Enstitüsü 2017 yılının rengini Greenery yani “Yeşillik” olarak ilan etmişti. Geçmiş yılların renkleri nelerdi diye merak ettiyseniz şu bağlantıya bir göz atabilirsiniz. Örneğin, 2015 yılının rengi bordonun şarabi tonu Marsala; 2016 yılında ilk kez iki adet olarak açıklanan Roze Quartz (pudra pembesi) ve Serenity (soluk mavi) renkleri olmuştu.
Enstitü tarafından yapılan açıklamada bu seçime gerekçe olarak ferahlatıcı bir renk tonu olması, yeni başlangıçların, tazelik ve yaşama sevincinin sembolü olması gösterilmiş; içinde geçmekte olduğumuz gergin ve stresli döneme, dünyayı etkisi altında alan siyasi belirsizliklere iyi geleceği belirtilmişti.
Yeşil iyi, güzel hoş, ama daha kırmızıdan turuncuya bile geçebilmiş değil siyasi iklim. Açıklanan ekonomik veriler de bu renklerden nasibini alıyor.
Örneğin Ödemeler Dengesi İstatistiklerine baktığımızda şimdilik turuncular hakim. Ocak ayında Cari İşlemler Dengesi, beklentilere paralel 2,8 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı ayında açık 2,2 milyar dolar düzeyindeydi. 2016 yılında 32,6 milyar dolar olan cari açık 2017 yılının ilk ayında birikimli olarak 33,1 milyar dolara yükselmiş oldu.
Detaylara çok fazla girmeden açığın finansmanı ne şekilde olmuş diye göz attığımızda 2016 Ocak ayında 1,1 milyar dolar çıkış olan Net Hata Noksan kaleminden bu yıl 0,6 milyar dolar çıkış olurken bunun karşılığında rezervlerde 2 milyar dolar azalış olmuş. Benzer şekilde portföy yatırımlarında 2016 Ocak ayında 1,1 milyar dolar olan çıkış, bu yılın aynı döneminde 1,6 milyar dolara girişe dönmüş. Doğrudan yatırımlar kaleminde ise azalış devam etmekte. 2016 yılının tamamında 9,1 milyar dolar düzeyinde olan doğrudan yatırımlar, 8,7 milyar dolara kadar gerilemiş vaziyette. Net altın ihracatının katkısı sınırlı kalırken net turizm gelirlerinin ise %18 azalarak 18,7 milyar dolardan 18,5 milyar dolara gerilediği görülüyor.
Rakamlar, petrol ve emtia fiyatlarının ithalatta neden olduğu yükseliş trendine, ihracatın ve zayıf seyreden turizm gelirlerinin desteğinin sınırlı kaldığını söylüyor. Bu durumun yıl boyunca cari açığın ılımlı yükselmesine neden olacağını söyleyebiliriz.
Merkez Bankası’nın Mart ayı Beklenti Anketi’nde de turuncular fazla örneğin. Cari yıl enflasyonu, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, BİST gecelik repo faiz oranları, cari işlemler dengesine ilişkin bekleyişlerde bozulma devam ederken; Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmaya yönelik atmış olduğu adımlar sonrası döviz kuruna ilişkin bekleyişlerde iyileşme olduğu görülüyor. 2017 yılına ilişkin büyüme beklentisinde ise bir değişiklik olmamış.
Şarkıda “gözlerin kimseye ümit vermesin” dese de biz yine de yeşil yeşil bakalım.