top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Dekreşendodan Kreşendoya


Müziğin yavaşlayıp, ritmin düştüğü, sakinleştiği “dekreşendo” bir haftayı geride bıraktık. ABD’de uygulanması beklenen genişleyici maliye politikalarının kongre onay sürecinin çok kolay olmayacağının anlaşılması ve sorgulanmaya başlaması geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesiydi diyebiliriz.

Pekiyi ne oldu da bu noktaya gelindi?

Cuma günü oylanması beklenen ancak ikinci kez ertelenen yeni sağlık sigortası yasa tasarısının Trump’ın önerisi ile geri çekilmesi öncesinde Trump’ın ekonomik ajandasının uygulanabilirliği sorgulanmaya başlamıştı. Tasarının reddedilmesi, diğer politikalarının gündeme alınmasını ve parlamentodan geçmesini riske atabilirdi.

Trump ile birlikte esen rüzgarla yelkenlerini şişiren ABD’de daha yüksek büyüme beklentisi ve bunun küresel ekonomiyi canlandırması senaryosu rüzgarın düşmesiyle ayakları suya ererken, fiyatlamaların da buna göre tekrar yapılmasına neden olacak görüntüsü vermekte.

***

Ritmin yavaş yavaş yükselmeye başlayıp müziğin hızlanacağı ve Nisan’ın ilk yarısında zirve yapıp coşacağı “kreşendo” haftalar başlıyor. Gerek içeride gerek dışarıda piyasaların en sıradan haberlere en üst perdeden tepkiler verdiğini göreceğimiz günler kapıda diye düşünüyorum.

Bu hafta yurt içinde açıklanacak en önemli veri 2016 yılı GSYH rakamları olacak. Türkiye ekonomisi 2009 yılındaki küresel krizin ardından, 27 çeyrek sonra, 2016’nın 3. çeyreğinde %1,8 daralmıştı. Beklentilere gelmeden önce son çeyrekteki gelişmelere bir göz atalım. Sanayi üretimi 2016 yılının son çeyreğinde dönemlik bazda artmış olmasına rağmen üçüncü çeyrekteki iş günü kayıplarının telafisi dışlandığında üretimdeki artışın ılımlı olduğunu ve sektörler geneline yayılmadığını görmüştük. Yılın son çeyreğinde otomobil ve konut satışları öne çekilen talebe bağlı olarak güçlü seyretse de yurt içi talepteki toparlanma belirli sektörlerle sınır kalmıştı. Son çeyrekte kamu yatırımlarının büyümeye desteği artmasına rağmen yatırım talebindeki toparlanma tüketime göre daha yavaş gerçekleşti. Bu gelişmeler ışığında 2016 yılında büyümenin ılımlı bir düzeyde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Beklentiler 4. çeyrek için GSYH’de medyan tahmin %2,1, 2016 yılı için ise %2,20 şeklinde.

Haftanın bir diğer önemli verisi olan Kapasite Kullanım Oranı (KKO) ise Şubat ayında bir önceki aya göre %0,1 azalarak 75,4 olarak gerçekleşirken; geçen yılın aynı ayına göre %2,6 artmıştı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak bakıldığında da bir önceki aya göre %0,4 artışla 74,6 olan KKO, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %0,7 artış göstermişti. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise Şubat’ta önceki aya göre %8,5 artarak 105,3 olurken geçen yılın aynı dönemine göre %0,8 artmıştı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış RKGE ise bir önceki aya göre %6,0 artarak 106,5 olurken geçen yılın aynı ayına göre artış %1,2 olmuş ve 2016 yılında 105,2 olan RKGE ortalamasının üstüne çıkmıştı. İktisadi Yönelim Anketinde Kayıtlı Sipariş Endeksi ise gelecek 3 aya ilişkin kayıtlı toplam siparişlerde ve ihracat siparişlerindeki artışla bunu desteklemiş ve genel gidişatta kuvvetli toparlanma olduğuna işaret etmişti. Rakamlar, 2017 yılının ilk çeyreğine ilişkin iktisadi faaliyette genele yayılmayan ılımlı toparlanma görünümünün korunduğuna işaret ediyor. Ocak ayı sanayi üretimindeki güçlü seyre karşın sektörel yayılım ve ana eğilim hala zayıf seyrediyor. Teşviklere konu olan sektörlerden toparlanma sinyallerine gelmesine rağmen perakende ve hizmet sektörlerindeki zayıf görünüm, iç talepte güçlü bir toparlanma olmadığına işaret ediyor. Bunda 2016 yılının son çeyreğinde öne çekilen talep ve TL’deki değer kaybının tüketici güveninde neden olduğu talep yavaşlaması da etkili. Konut sektöründeki vergi indirim süresinin uzatılması ve istihdam teşvikleri ise iç talep ve büyümeyi destekleyebilir.

Haftanın son günü alacağımız Şubat ayı dış ticaret istatistiklerinin öncüsü olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) verilerine göre ihracat 12,1 milyar dolar olurken ithalat 15,8 milyar dolara yükselmiş; dış ticaret açığının ise 56,7 milyar dolara genişlemişti. AB kaynaklı talebin başta otomotiv sektörü olmak üzere toplam ihracat üzerindeki olumlu etkisinin devam etiğini izlemiştik.

Güzel bir hafta dileklerimle.


233 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

© AOY 2014

bottom of page