top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Pencereden Kar Geliyor


Erkan Oğur’dan her dinlediğimde tüylerimi diken diken eden, göğsümün üstüne öküz oturmuş hissi veren şahane bir türküdür “Pencereden Kar Geliyor”; ama haftanın son günü olması nedeniyle o hissi yaşatmamak için eğlenceli bir şeyden, vergiden bahsedeceğim bugün. Evet, vergiden.

Vergi vermek ne kadar eğlenceli olabilir demeyin.

William III., 1696’da tahta geçer geçmez İngiltere halkına yeni bir vergi koyar. İrlanda ve kıtanın diğer bölgelerindeki savaş masraflarını karşılayabilmek için altıdan fazla pencereye sahip olan evlere konulan bu vergi, Pencere Vergisi diye anılır.

Kralı gelse tanımam, denilecek bir durum da olmadığından vergiden kaçınmak isteyenler pencerelerini örmeye başlar. Halkın bir kısmı karanlık ve havalandırmasız evlerde yaşarken, büyük çoğunluk Orhan Veli’nin dizelerini yüzyıllar öncesinden duymuş gibi “pencere, en iyisi pencere, geçen kuşları görürsün hiç olmazsa; dört duvarı göreceğine” diyerek 51 yıl boyunca bu vergiyi ödemeye razı olur.

***

Amacımı baştan söyleyeyim, Amazon Ormanları’nda bir kelebek kanat çırparsa bunun bu taraflarda fırtınaya neden olup olmayacağını tartışmak. Konu da Trump yönetiminin uzun süredir sözünü ettiği vergi reformu.

Temelde amaçlanan ne, önce ona bir bakalım:

1. Trump, kurumlar vergisi oranını %35 ile %15 oranında azaltmayı önermekte ve şirketlerin yurtdışında tutulan vergilendirilebilir kazançlarını geri ödemelerine izin verecek bir mekanizma ile birleştirmek.

2. Bireysel vergi mükellefleri yasasını elden geçirerek, yüksek oranları düşürmek ve vergi dilimlerinde sadeleşmeye gitmek. Teklife göre, vergi dilimlerini yediden üçe düşürerek yeni sisteme göre %10, %25 ve %35 şeklinde düzenlemek. Evli çiftlerin gelirlerinin ilk 24 bin dolarlık kısmı için vergi ödemesinde bulunmamasını sağlamak. Veraset vergisini iptal ederek, mortgage kredisi faizi ve bağışlar haricindeki tüm vergi teşviklerini kaldırmak. Obama’nın sağlık reformu içindeki %3,8 oranındaki verginin kaldırılması da bu plana dahil.

3. Gelirlerde oluşacak bu açığı da ekonomik büyüme ile kapanmasını beklemek.

Bu önlemlerin, yükselen eşitsizlik ve ücretler nedeniyle üretkenlikte durgunluk ile karşı karşıya olan ekonominin sorunlarını hafifletmeye yardımcı olup olmayacağı soru işareti. Ücretler ve üretkenliğin, bu vergi indirimlerinden büyük ölçüde etkilenmeyeceği bekleniyor.

Trump yönetim ise, bu düzenlemenin etkili olacağını söylüyor. Vergilerde, özellikle de kurumlar vergisinde indirimin, yatırımları, yenilikçiliği ve büyümeyi açığa çıkararak ücretleri artıracağını savunuyor. Karşı çıkanlar ise İngiltere’yi örnek veriyor. Kurumlar vergisi %30’dan %19’a düşürülmesine rağmen brüt sabit sermaye oluşumunun GSYH içindeki payının düşük kalmaya devam ettiğini ve o zamandan beri ücret artışlarının daha da hızlandığı tezini savunuyor. ABD vergi yasasındaki boşluklardan dolayı, etkin kurumsal vergi oranının, resmi oran olan %35’ten daha düşük (%21,7) olduğu hesaplanırken %19,4 olduğunu söyleyen araştırmalar ise cabası.

Vergi oranlarında yapılacak %15 oranındaki indirimin, on yılda yaklaşık 2,4 trilyon dolara mal olacağı söylenirken; Trump’un kampanyasında vaadedilenler de buna eklediğinde yaklaşık 9.5 trilyon dolarlık bir rakamın ortaya çıkacağı; hızlı bir ekonomik büyümenin bu boyuttaki bir mali açığı kapatmakta yetersiz kalacağı ifade ediliyor.

Bundan karlı çıkacak olanların ise yine zenginler olacağı; çünkü yüksek ücret alan yöneticilerin, üst gelir-vergi oranındaki kesintiden büyük kazanımlar elde ederek şirket hisse senetlerine tekrar yatırım yaparak bunu (hisse geri satın alımı vb.) kullanacakları bekleniyor. Bu nedenle vergi indiriminin yarısından fazlasının, hane halkının en zengin %5’ine gideceği hesaplanıyor.

Buraya kadar anlattıklarım vergi reformuna ilişkin tartışmaları ortaya koymak içindi. Tasarının yasalaşması için ise ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosundan geçmesi gerekiyor.

Asıl merak ettiğiniz konuya geliyorum şimdi.

Orada kanat çırpan kelebek niye burada fırtına koparsın, diye soracak olursanız ona da cevabım şu:

Bu düzenlemenin ABD’ye ve küresel büyümeye olumlu etkisi olacağı muhakkak. Büyümeyle beraber enflasyonda ivmelenme ve FED’in faiz artırımlarının hızlanmasına kadar gidecek bir sürecin başındayız çünkü...

***

Benim yaptığım da iş mi?

Eğlenceli bir şeyden bahsedeceğim diye başlayıp, baharda badem vermeye durmuş ağaçlara bakarak “pencereden kar geliyor” türküsü çağırıyorum.

İyi bir hafta sonu dileklerimle.



225 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page