top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Gözlerin gözlerime değince


Japon Kyoto Üniversitesi’nden bilim insanları, konuşurken gözlerimizi kaçırmamızın nedeni üzerine bir araştırma yapmışlar. İnsan beyni, belirli şartlar altında bir fiil bulmakla uğraşıyorsa göz teması, bunu bulmak için harcanan kaynakları tüketmekteymiş ve bunun sonucu olarak da gözlerimizi kaçırmaktaymışız.

Deneklerle kelime oyunu oynanırken bilgisayarda çizilmiş bir yüze bakmaları istenmiş. Örneğin makas sözcüğü ile bağlantılı bir fiil bulmaları istendiğinde, deneklerin kesmek fiilini hemen buldukları, göz temasını kaybetmedikleri ve seçim endişesi yaşamadıkları görülmüş. Sözcükler zorlaştığında, örneğin top sözcüğü ile bağlantılı bir fiil bulmaları istendiğinde top sözcüğü atmak, yakalamak, oynamak gibi daha fazla fiille bağlantılı olduğundan deneklerin göz temasını sürdürürken fiili bulmakta daha fazla zaman kaybettikleri tespit edilmiş. Hem göz teması kurup, hem diyaloğu yürütmek güçleşiyormuş; çünkü her iki eylem de aynı bilişsel kaynakları kullanmaktaymış.

***

Konu enflasyon gibi bir sözcük olunca hem siyaset hem ekonomiyle ilgili fiiler Merkez Bankası’nın gözlerini kaçırmasına neden oldu diye düşündüm yukarıdaki araştırmayı okuyunca.

İkinci Enflasyon Raporu’nda, enflasyonun %70 olasılıkla, 2017 yılı sonunda %7,3 ile %9,7 aralığında -orta noktası %8,5-, 2018 yılı sonunda %4,6 ile %8,2 aralığında -orta noktası %6,4- gerçekleşeceğini ve orta vadede %5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyor Merkez Bankası. Dolayısıyla 2017 ve 2018 yıl sonu enflasyon tahminlerini 2017 Ocak Enflasyon Raporu’na göre sırasıyla 0,5 puan ve 0,4 puan yukarı yönlü güncellemiş vaziyette.

Detaya girmeden, sadece 2017 görünümüne ilişkin beklentilerine bakarak neden göz temasından kaçtığını söyleyeyim:

Yurt içi talebi destekleyici teşviklerin yanı sıra, ihracat görünümünde öngörülen iyileşmeye bağlı olarak, 2017 yılı genelinde iktisadi faaliyetin ılımlı ve kademeli bir toparlanma eğilimi sergileyeceğini öngören Merkez Bankası; özellikle, yurt içi belirsizliklerin hafiflemesiyle birlikte, söz konusu eğilimin, yılın ikinci yarısında güçleneceğini tahmin ediyor. Makro ihtiyati tedbirlerdeki kısmi gevşemeye bağlı olarak, tüketici kredilerindeki seyrin ve istihdama ilişkin teşviklerin, 2017 yılında özel tüketim harcamalarını destekleyeceğini öngörüyor ama diğer taraftan ücretlerin özel tüketim harcamalarına yaptığı katkının önceki yıla kıyasla azalabileceğini de düşünüyor.

Yatırım harcamalarının ise kamu yatırımlarında planlanan artış ve uygulanan teşvikler çerçevesinde, 2016 yılına kıyasla daha kuvvetli olabileceğini; 2017 yılında, mal ihracatının büyümeye katkısının artacağını öngörüyor. İhracatı destekleyecek unsurlar olarak ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümünde geçen yıla kıyasla gözlenen iyileşme, petrol fiyatlarındaki yükselişin petrol ihracatçısı dış ticaret ortaklarımıza yapabileceği pozitif gelir etkisi, reel kurun seyri, ihracat teşvikleri ve pazar çeşitlendirme esnekliği olduğunu söylüyor. Turizm görünümünde 2016 yılına göre kayda değer bir iyileşme sinyalinin bulunmamasını, hizmet ihracatının büyümeye katkısını sınırlayabilecek faktör olarak ekliyor.

Gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikleri, sermaye akımlarının seyrini ve jeopolitik gelişmeleri bir kenara bıraktığımızda, özetle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın gerek yurt içi gerekse yurt dışı talebin katkısıyla, 2017 yılı boyunca kademeli bir şekilde güçlenerek sürmesini beklerken, büyümenin önceki yıla kıyasla daha olumlu bir görünüm sergileyeceğini tahmin ediyor Merkez Bankası.

***

Attila İlhan, Üçüncü Şahsın Şiiri’nde “gözlerin gözlerime değince, felaketim olur, ağlardım” diyerek anlatır Güzel Sanatlar Akademisi’nde okuyan, bir Marsilya yolculuğu sırasında tesadüfen vapurda karşılaştığı ve Napoli’ye kadar beraber gittiği kızı. Silüetinden çok etkilediğini, tanışamadığını ve hep uzaktan sevdiğini söyler Kaptan.

Şimdi büyüme böyle bir ivme kazanacaksa ve buna tüketim kanalından böyle bir destek gelmesi bekleniyorsa, maliyet baskılarının enflasyonu sadece 50 baz puan yükselteceğini söylemek biraz fazla iyimser ve romantik bir duruş gibi geldi bana.

Yılı çift hanede bitirme yönünde işaretler kuvvetlenirse önce 1 Kasım’da yayınlanacak olan yılın son Enflasyon Raporu’na bakar, sonra Merkez Bankası ile göz göze gelmeye çalışır ve sonunun felaketimiz olduğunu bilerek ağlarız. Bir de tek haneli enflasyonu uzaktan sevdiğimizi söyleriz artık.

İyi bir hafta dileklerimle.


505 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page