top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Kırk Yamalı Beton Bohça


Uyuyanın üstüne kar yağarmış, derler. Konya’nın çatır ayaz gecelerini de hesaba katan anneannem üşümeyeyim diye üzerime öyle bir yorgan örterdi ki, sanırsınız üstünüze beton dökülmüş. Yorganın kurşun geçirmediğinden bile şüpheleniyordum bir dönem.

Ben yorgana değil, o bana hükmederdi adeta. Sarılıp sarmalanmayı geçtim, sağdan sola dönmek bile mümkün değildi, sadece kafamı oynatabilirdim. Gece nasıl yatıysam, sabaha o şekilde kalkmam garantiydi tabi o ağır betonu üzerinizden sıyırıp kazımayı başarabilirsem.

Yaz geceleri için ise kırk yamalı bir örtüsü vardı, hani şimdilerde patchwork diye anılan. Küçülen veya eskiyen kıyafetlerin sağlam bölümlerinden, artan kumaş parçalarından; dikdörtgen, kare ve üçgenlerin birleştirilmesinden oluşan ve tek parça bir kumaşla astarlanan bu örtü için “yamalı bohça” dediği de olurdu anneannemin. Bu el emeği göz nuru örtü, üzerindeki renkleriyle, desenleriyle, motifleriyle güzel bir uykuya davetiye çıkarırdı.

O zamanlar bir el sanatı olarak bile kabul edilmeyen bu örtüler bugün ise bir sanata dönüşmüş durumda.

***

Ben de bugün, tek tek bir anlam ifade etmeyen parçaları bir araya getirip onlardan kırk yamalı bir bohça yapacağım.

İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO), İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Temmuz’da yüzde 0,20 artarak yıllıkta yüzde 8,64 oldu. Bir önceki aya göre giyim harcamaları yüzde 2,96, gıda harcamaları yüzde 0,67 azalırken ulaştırma ve haberleşme harcamalarının yüzde 5,22; konut harcamalarının yüzde 1,17; kültür, eğitim ve eğlence harcamalarının yüzde 0,84 arttığı görülüyor. Aylık bazda en dikkat çekici azalış yüzde 10,14 ile “yaş kuru ve sebze meyva” fiyatlarında. Bu da tüketici enflasyonunda, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek artışlardan kaynaklı baskının hafifleyeceğinin habercisi.

İTO verisi, Temmuz ayı enflasyonuna ilişkin piyasa medyan tahmini olan yüzde 0,05’in üstünde olmasına rağmen Perşembe günü açıklanacak Temmuz TÜFE'si İTO verisine paralel gerçekleşirse enflasyon yüzde 9,84’e tek haneye gerilemiş olacak. Geçen sene aynı dönemde yüzde 1,16’lık artış kaynaklı bir baz etkisi olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Enflasyon demişken Merkez Bankası’nın açıkladığı yılın 3. Enflasyon Raporu’nda yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 8,5’den yüzde 8,7’ye revize edildiğini gördük. 2018’e ait enflasyon tahmini ise yüzde 6,4 olarak korunmuş. 2017 yılının ilk enflasyon raporunda enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2017 yılı sonunda yüzde 6,6 ile yüzde 9,4 aralığında (orta noktası yüzde 8,0), 2018 yılı sonunda ise yüzde 4,2 ile yüzde 7,8 aralığında (orta noktası yüzde 6) şeklinde gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini de hatırlatayım.

2017 yılı enflasyonunda iktisadi faaliyetin güçlü olması nedeniyle çıktı açığının +0,2 puan; gıda enflasyonundaki yukarı yönlü güncellemenin +0,2 puan; TL cinsi ithalat fiyatları varsayımındaki aşağı yönlü güncellemenin -0,1 puan ve tütün ürünlerinde otomatik vergi artışının gerçekleşmemesinin -0,1 puan etkili olacağı öngörülmüş.

Sıkı para politikasının korunacağına ısrarla vurgu yapılması da gösteriyor ki, enflasyonda kalıcı bir iyileşme sağlanıncaya kadar para politikasında bu yıl için gevşeme beklememek gerekiyor. Bunu, Para Politikası Kurulu notlarındaki “Beklentiler ve fiyatlama davranışındaki katılığın büyük ölçüde devam ettiği de dikkate alındığında, çekirdek enflasyon görünümündeki iyileşmenin henüz tatminkâr olmadığı ve sıkı bir para politikası duruşu gerektirdiği değerlendirilmektedir.” ifadesinden de görmekteyiz. Enflasyon bir miktar gerilese de yüksek seviyesini koruduğu; son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu vurgusu da dikkat çekici.

***

İSO İmalat Sanayi PMI verisi Haziran’daki 54,7 seviyesinden Temmuz’da 53,6’ya gerilese de

faaliyet koşullarındaki genel iyileşmenin güçlü seyrettiğine işaret etti. Temmuz değeri, Kasım 2013’ten beri ikinci en yüksek, son 6 yılın da beşinci en güçlü düzeyi.

Üretim Endeksi ve istihdam üst üste altıncı ay olacak şekilde yükselirken, firmalar üretim artışının büyük ölçüde iyileşen talepten kaynaklandığını belirtmiş. Yeni Siparişler Endeksi ise alınan yeni iş hacminin Temmuz’da üst üste beşinci ay olacak şekilde arttığını gösteriyor. Temmuz’da girdi fiyatları enflasyonu üst üste yedinci ay olacak şekilde yavaşlarken Eylül 2016’dan beri gözlenen en düşük düzeyde ölçüldüğünü görmekteyiz. Benzer şekilde, nihai ürün fiyatları enflasyonu da azalmayı sürdürerek son 9 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmiş vaziyette.

***

Haziran'da Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43,01 artarak 3,486 milyon kişi oldu. 2017 yılı Ocak-Haziran dönemi olarak artış yüzde 14,05 ve ziyaretçi sayısı da 12,249 milyon kişi oldu.

Peki bu durum turizm gelirlerine nasıl yansımış, diye baktığımızda gelirlerin 2017 yılının II. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8,7 artarak 5,413 milyar dolar olduğu görülüyor. Artışa rağmen bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 697 dolardan 610 dolara gerilemiş vaziyette. Birikimli net turizm gelirleri ise 16,2 milyar dolar düzeyinde. 2016 yılında bu rakam 16,1 milyar dolar seviyesindeydi.

***

Haziran ayında dış ticaret açığı 6,0 milyar dolar olurken 12 aylık birikimli dış ticaret açığı 58,9 milyar dolara geriledi (önceki ay 59,5 milyar dolar). İhracat yıllık bazda yüzde 2,3 artarak 13,1 milyar dolar olurken; ithalat yüzde 1,5 azalış ile 19,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı dönemindeki yüzde 66,1 seviyesinden yüzde 68,7’ye yükseldi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ihracat Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 2,5, ithalat ise yüzde 0,1 artarken, yıllık bazda ihracat ve ithalattaki artış sırasıyla yüzde 9,3 ve yüzde 8,6. 12 aylık birikimli ihracat 148,4 milyar dolar, ithalat 207,2 milyar dolar olurken çekirdek açık (altın ve enerji hariç) 26,5 milyar dolara gerilemiş vaziyette.

Basit bir matematikle, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış aylık açığın 3 aylık ortalamasının yıllıklandırılmışı Mayıs ayındaki 63,5 milyar dolar seviyesinden, Haziran’da 71 milyar dolar seviyesine çıkmış durumda. Bu rakamlar, düşük petrol fiyatları kaynaklı baz etkisinin de azalmasıyla beraber dış ticaret açığının geçen seneki 56 milyar doların üstünde, 60-65 milyar dolar aralığında gerçekleşebileceğini söylemekte.

Haziran verisi ayı zamanda cari işlemlerin Haziran’da 4,5 milyar dolar açık verebileceğini; buna bağlı olarak 12 aylık birikimli cari açığın da 34,9 milyar dolara gerileyeceğine işaret etmekte.

***

Hazine Müsteşarlığı’nın Ağustos–Ekim 2017 iç borçlanma stratejisine baktığımızda ise iç borç çevirme oranının yüzde 145 olacağı görülüyor. Bu da 2016 yılında yüzde 90,6 olan iç borç çevirme oranının yüzde 125’e çıkacağı anlamına gelmekte. 2017 yılı için hedefin yüzde 98,1 olduğu hatırlanacak olursa bütçedeki bozulmanın böylesi agresif iç borçlanmaya neden olduğunu söylemek gerekiyor; bir de faizlerin kolay kolay düşmeyeceğini...

***

Parçaları birleştire birleştire anlattığım bu kırk yamalı bohçadan ortaya çıkan tablo güzel bir uykuya mı davet ediyor, yoksa beton yorgan etkisi mi yapıyor?

Ne dersiniz?


37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page