top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıAli Orhan Yalcinkaya

Parasal gevşemeyi görünce gelen rahatlama hissi


Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilerin üzerinde 425 baz puan düşürerek yüzde 24’ten yüzde 19,75’e indirdi.

Bu karar alınırken PPK, mal ve hizmet ihracatındaki artış eğiliminin sürmesinin, turizmdeki güçlü seyrin iktisadi faaliyeti desteklemesinin, net ihracatın büyümeye katkısının sürecek olmasının, enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki kısmi iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın etkili olduğunu belirtiyor.

Gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikası adımları atma olasılığının da kararda destekleyici olduğu anlaşılıyor.

İç talebin enflasyondaki düşüşü desteklerken, enflasyonun ana eğilimine dair göstergelerin, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatlarının enflasyon görünümünü olumlu etkilediği belirtilirken enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu’nda yüzde 14,5 olarak öngörülen seviyenin de altına gelebileceği vurgulanıyor.

Beklentilerin üzerinde gelen böylesi bir parasal gevşeme ekonomiye fayda sağlar mı?

İş dünyasına sorulacak olursa, faiz indirimi bankalar kanalıyla kredilere yansıyarak iç talebi canlandıracak, özel sektörün borç sorununa derman olacak.

Peki, öyle mi?

BDDK’ın 19 Temmuz verilerinden hareketle sektörün kur etkisinden arındırılmış kredi büyümesi yüzde 1,8. Özel bankalar zaten isteksiz, kamu bankalarının vermiş olduğu coşkuyla da buraya kadar. Bankaların mecali olmadığını Fitch’in açıklamalarından da görebiliriz. Küresel banka kredi notu görünümlerinin negatife doğru eğilimli olduğunu belirten Fitch, bunda son dönemde kredi notu düşürülen Türk bankalarının katkısının büyük olduğunu söylüyor.

Tüketicinin güveni diyecek olursanız, Temmuz ayında bir önceki aya göre 1,1 puan (yüzde 2) düşerek 56,5’a kadar gerilemiş vaziyette. Endeks tarihi dip noktalarında seyretmeye devam ettiği gibi toparlanmaya dair bir işaret de vermiyor.

Peki, aynı tüketicinin enflasyon rakamlarına yaklaşımı nasıl?

Merkez Bankasının “Haftalık Para ve Banka İstatistikleri” 19 Temmuz haftasında yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarının (kıymetli maden depoları hariç) bir önceki haftaya göre 1,22 milyar dolar artarak 177,44 milyar dolar olan tarihi zirvenin hemen altında 177,25 milyar dolara yükseldiğini gösteriyor. Bu tabloda henüz 425 baz puanlık indirim yok. TCMB’nin faiz indirimine, bankaların da TL mevduat faizini indirerek eşlik edeceği düşünüldüğünde, nasıl gelişeceğini önümüzdeki haftalarda göreceğiz.

Hiç mi yararı yok bu faiz indiriminin, diye akıllara bir soru gelebilir.

Birincisi, bütçe açığının daralmasına katkı verecek, tabii harcamaları tutmayı becerebilirsek. İkincisi ise biraz daha kişisel, “dengelenme” sözcüğü nihayet PPK metninden çıktı.


14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page